Ayıplı Araba (Araç) Davaları İle İlgili Mahkeme Karar Örnekleri


                          T.C.                                                                                              e-imzalıdır

                   İSTANBUL

      BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

          18. HUKUK DAİRESİ



DOSYA NO: 2019/2267 

KARAR NO: 2022/902                                                TÜRK  MİLLETİ  ADINA     

           BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI



 


İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

TARİHİ: 23/05/2019

NUMARASI: 2018/719 Esas, 2019/396 Karar 

DAVACI: N.A-     

VEKİLİ: Av. YUSUF AYIK - Halaskargazi Cad. Küçük Bahçe Sk. No:29 Topdemir İş Merkezi D:18-19 34360 Şişli/ İSTANBUL

DAVALI: 1 -H. OTOMOTİV Y. VE PAZ.A.Ş - 

  VEKİLİ: Av. A.Y  

DAVALI: 2 -M... ANONİM ŞİRKETİ   

VEKİLİ: Av. AT

İHBAR OLUNAN: 1 -M. OTOMOTİV TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ - 

VEKİLİ: Av. ABDULLAH PEHLİVAN - İstanbul Dünya Ticaret Merkezi A-3 Blok K:16 No:461 Yeşilköy Bakırköy/İSTANBUL

İHBAR OLUNAN: 2 -N... MOTORLU ARAÇLAR LİMİTED ŞİRKETİ     

DAVANIN KONUSU: Ayıplı Aracın Ayıpsız Misli ile Değişimi ve Tazminat 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

KARAR TARİHİ:  06/04/2022

KARARIN YAZILDIĞI  TARİH :  11/04/2022                 


Taraflar arasındaki ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi ve tazminat davasın verilen karara karşı taraf vekillerince süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;                 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.08.2017 tarihinde davalı yetkili bayiden müvekkili davacının satın aldığı M.... model ve marka sıfır aracın, satıştan  4 ay sonra "motor arızası işareti" verdiğini, yetkili bayide bazı müdaheleler ve tamiratlar  yapılarak aracın teslim edildiğini; aracın 15000 km bakımı yapılırken yine araçtaki motor ve diğer şikayetler nedeniyle servis fişi altına alınarak arızanın kullanım kaynaklı olmadığı belirlenerek 23.01.2018 tarihli iş emri ile "turbo şarj borusu ve turbo şarj hava değişim/onarım" işleminin yapıldığını; 26.06.2018 tarihinde "manevra /direksiyon arıza" işareti verdiğini, direksiyonun kilitlenerek aracın yolda kaldığını, yetkili servis tarafından yazılım yüklenerek aracın müvekkiline teslim edildiğini; 25.09.2018 tarihinde aynı arızanın tekrarladığını, direksiyonun kilitlendiğini, aracın çekici yardımı ile servise götürüldüğünü, araçtaki arızanın direksiyon sisteminden kaynaklandığını ve tüm direksiyon sisteminin değişmesi gerektiğinin bildirildiğini, bunun üzerine distribütör ve satıcı firma ile yaptığı görüşmelerde aracın değişimini talep edilmişse de bu talebin reddedildiğini, hatta arızanın kullanım kaynaklı olduğu garanti kapsamında tamir edilemeyeceğinin bildirilerek tamir ücretini ödenmesinin istendiğini, ihtirazi kayıtla ödeme yapıldığı ve 05.10.2018 tarihinde aracı teslim alındığını, araçtaki problemlerin giderilemediğini, şu anda bir hata vermese dahi her an tekrar yolda kalılanabileceğini, aracın orjinalliğini yitirmiş olması nedeniyle araca olan güvenin kalmadığını, araçtaki arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğunu ileri sürerek, aracın misli ile değiştirilmesi ve tahsil edilen 26.600,27 TL onarım masrafının tahsiline; mümkün olmaması halinde 26.600,27 TL lik onarım masrafı ile birlikte şimdilik 10.000 TL değer kaybına ilişkin taleplerinin ödeme ve dava tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile hüküm altına alınması talep ve dava olunmuştur.                                                   

Davalı M.... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; araçtaki arıza bilgilerinin davacı tüketiciden ağır kusur ve hile ile gizlendiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, dava konusu aracın servise bakım için başvurduğunu araçta herhangi bir arıza bulunduğu vs yönünde bir başvurunun sözkonusu olmadığını, aracın 23.01.2018 tarihinde 15.000 km bakımı için yetkili servise bırakıldığını, her ne kadar " diğer şikayet nedeni ile servis fişi altına aracın arızasının kullanım kaynaklı olmadığı " şeklindeki ifadenin hatalı olduğunu, zira dava konusu aracın servise bakım için başvurduğunu, 26.06.2018 tarihinde N. ... AŞ'ye  manvera yardım ikazı yanıyor şikayeti ile giriş yaptığını, şikayetin garantiden giderilerek aracın sorunsuz olarak davacıya teslim edildiğini,  03.09.2018 tarihinde M ... Aş ye  "araç ön kısmından çukura düşmüş, hasar tespit onarım" şikayeti ile başvurulduğunu, dolayısıyla dava konusu aracın hasarlı olduğunu, 25.09.2018 tarihinde direksiyonda serleşme oluşyor şikayeti ile M.. Aş ye başvurulduğunu, sunulan fotoğraflarda da görüldüğü üzere jantlarda oluşan darbelerin aracın kullanımı sırasında kaldırıma çıkartılması sonucu oluştuğunun servis tarafından değerlendirildiğini, kullanıma bağlı olarak oluşmuş olan arızanın garanti kapsamında sayılamayacağını, belirtilen şikayetlerin tamamen birbirinden farklı şikayetler olduğunu, kanunun emredici hükümlerine göre verilen garanti ayıba karşı tekeffül müessesini ortadan kaldıracak nitelikte, her şikayet ve arızanın aracın değiştirilmesi veya bedelin iadesine sebep olacak nitelikte olduğunun düşünmenin hukuka ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu, araçta maldan yararlanmayı önemli ölçüde azaltacak ya da ortadan kaldıracak imalattan kaynaklı herhangi bir ayıp sözkonusu olmadığını, davacının onarım seçimlik hakkını kullanmış olup şikayetin giderildiğini, dava konusu aracın sahibinin kullanımına bağlı hasarlı araç olup olmadığının araştırılması taleplerinin olduğunu, hal ve şartların sözleşmeden dönmeyi haklı göstermiyorsa da hakim kullanılan dönme hakkının yerine sadece bedel indirimine hükmedebileceğini, avans faizi talebinin mümkün olmadığını, değer kaybına ilişkin talebin hukuken mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.  

Davalı H... AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; araçta imalat ve üretimden kaynaklı bir kusur bulunmadığını, aracın ayıpsız bir şekilde davacıya teslim edildiğini, aracın H .. Otomotivin yetkili servisine getirilmemesi nedeniyle varsa servis hatasının aracın teslim edildiği ve onarımına izin verilen servislerden zararın talep edilmesi gerektiği, aracın servise getirilerek garanti kapsamında onarımlarının yapıldığını, araç değişimine karar verilebilmesi için araçta imalat hatası bulunması ve bu arızanın esaslı olması ve gidirelebilir mahiyette olmaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince; "direksiyon kutusu arıza onarım bedeli toplam 26.600,27 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine" karar verilmiş; bu karar taraflarca istinaf edilmiştir.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu aracın müvekkili tarafından servise bırakıldığını ancak davalılar ve yetkili servisleri tarafından müvekkilinin onayı dışında tamir edilerek tamir masraflarının tahsil edildiğini, müvekilinin aracın değişimine dair talep haklarını saklı tutarak ve bu konudaki şerhi araç teslim tutanağı altına yazarak aracın teslim alındığını, mahkemece belirlenen tamir masrafları araç değerine oranla önemsiz bir miktar olmayıp misli ile değişim kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilin önemli bir bedel ödeyerek ve güvenilir olduğunu düşünerek aracı 0 km aldığını, oluşan arızalar nedeniyle araçtan beklenen faydanın sağlanamadığını, misli ile değişime yönelik karar verilmesi gerektiğini, bir taraf için ticari olan iş diğer taraf için de ticari olacağından avans faizine hükmedilmesi gerektiğini ve faizin de ödeme tarihinden itibaren iade edilmesi gerektiğini beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, öncelikli talep doğrultusunda aracın ayıpsız misli ile değişimine ve tamir masraflarının tahsili yönünde karar verilmesi, mümkün değilse davanın kabulü ile araç tamir masraflarının yasal faizi ile değil avans faizi ile ödeme tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı H..  Otomotiv vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu arıza nedeniyle  imalat/üretim hatası bulunduğuna dair varılan hükmün hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna yaptıkları itiraza itibar edilmediğini, araç üzerinde üstün körü bir inceleme yapıldığını, araç üzerinde yapılan hiçbir teknik inceleme verisi bulunmadığını, bilirkişilerin servis kayıtları, formlar vs belgeri incelenmek suretiye kanaate vardıklarını, rapor bu haliyle hükme esas alınamayacağını, aracın aslına uygun onarım yapılmadan tüketiciye teslim edildiyse olayda servis hatasının bulunup bulunmadığı ayrı bir konu olduğunu, aracın ayıpsız kusursuz bir şekilde davacıya teslim edildiğini,  direksiyon kutusu arızasının davacının kötü kullanımı nedeniyle meydana geldiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı M .. A.Ş vekili istinaf dilekçesinde dilekçesinde özetle; dava konusu aracın 23.01.2018 tarihinde 15.000 km bakımı için yetkili servise bırakıldığını ve  aracın bakım işlemlerinin yapıldığını, 26.06.2018 tarihinde N... Motorlu Araçlar Türk AŞ'ye  "manvera yardım ikazı yanıyor" şikayeti ile giriş yaptığını, şikayetin garantiden giderilerek aracın sorunsuz olarak davacıya teslim edildiğini;  03.09.2018 tarihinde M.. Ticaret Türk AŞ'ye  "araç ön kısmından çukura düşmüş, hasar tespit onarım" şikayeti ile başvurulduğunu, dolayısıyla dava konusu aracın hasarlı olduğunu; 25.09.2018 tarihinde "direksiyonda serleşme"  şikayeti ile M... Ticaret Türk AŞ'ye başvurulduğunu, sunulan fotoğraflarda da görüldüğü üzere jantlarda oluşan darbelerin aracın kullanımı sırasında kaldırıma çıkartılması sonucu oluştuğunun servis tarafından değerlendirildiğini, kullanıma bağlı olarak oluşmuş olan arızanın garanti kapsamında sayılamayacağını, belirtilen şikayetlerin tamamen birbirinden farklı şikayetler olduğunu, bilirkişi raporundaki servis tarafından direksiyondaki arızanın kök nedeni tespit edilmeden ve de tekrar soketin takılarak çalıştığının görülmesi üzerine müşteriye teslim edildiği tespit edilmiştir şeklindeki değerlendirme mezkur araçla ilgili servis işlemlerini yapmış olan servisin sorumluluğunu doğuracağından herhangi bir servis hizmeti vermeyen ithalatçı müvekkil şirketin sorumlu tutulmuş olmasının hatalı olduğunu, davacının şikayetinin üretim kaynaklı bir arızadan kaynaklanmadığından imalatçının/ithalatçının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bilirkişi tarafından arızanın servis kusurundan kaynaklanıp kaynaklamadığının tespitinin gerektiğini, bilirkişi raporundaki üretim hatasına ilişkin görüşün hiçbir teknik veriye dayanmadığını, servis kayıtlarındaki işlemlerin nitelikleri ve aracın kullanımına engelleyen bir durum olmadığı hususlarının gözardı edildiğini, bilirkişi raporunda dava konusu aracın kullanıma bağlı hasara uğradığının belirtildiği ancak bu hasarın araçta yaratmış olduğu değer kaybı ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, dava konusu aracın sahibinin kullanımı sırasında trafik kazasına karşımış hasarlı bir araç olduğu hususu bilirkişiler tarafından tespit edildiğini, bu kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı yönünden bir değerlendirme yapılmadığını, dava konusu aracın kullanımı sırasında meydana gelen kaza sonucunda aracın hasarlanmasının kullanıcı kaynaklı olduğunu, ek raporun da aynı gerekçe ile yetersiz olduğunu, itirazları karşılar nitelikte olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı misli ile değişim talebinin yanı sıra aracın onarımı için yapılan masrafların tahsili; mümkün olmaması halinde ise onarım masrafları ile birlikte araçtaki değer kaybı belirlenerek bunun tahsili isteklerine ilişkindir.

Davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın ayıplı olduğu ve bu ayıbın üretimden kaynaklı olduğuni ileri sürmüş; davalılar ise ayıp iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış, araç satış sözleşmesi ve aracın servis formları ve araçta tamire ilişkin kayıt ve belgeler getirtilip alınan bilirkişi kök ve ek  raporlar gözetilerek,  dava konusu araçta üretim ve imalat kaynaklı ayıbın bulunduğu, davacının araçtan beklenen faydayı sağlayamadığı, direksiyon kutusundaki parçanın onarımının değer kaybı oluşturmayacağı, aracın ücretsiz değişimini gerektirecek ölçüde araçta hasar oluşmadığı gerekçesi ile davacının aracın onarımı için yapmış olduğu  26.600,27 TL masrafın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.

Dava konusu aracın  06.08.2017 tarihinde 152.078,60 TL bedelle davacı tarafından sıfır (0) km olarak satın alındığı, davalı H.. Otomotiv'in aracın satıcısı, diğer davalı şirketin ise aracın üretisici/ithalatçısı olduğu anlaşılmaktadır.  

23.01.2018 tarihinde 15.760 km'de, 30.04.2018 tarihinde 24.210 km'de, 26.06.2018 tarihinde 30.400 km'de, 16.07.2018 tarihide 32.069 km'de, 03.09.2018 tarihinde 41.355 km'de, 05.10.2018 tarihinde 41.356 km'de, 21.12.2018 tarihinde 49.101 km'de araca servis tarafından bir takım iş ve işlemler yapıldığı; davacının 05.10.2018 tarihli işlem nedeniyle yapılan" direksiyon dişli kutusu, yürür aksam ölçümü, hidrolik direksiyon sökülmesi ve takılması, çekici ücreti" olmak üzere ihtirazi kayıt koymak suretiyle toplam 26.600,27 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.

Somut olayda, öncelikle araçta üretimden kaynaklı gizli ayıp bulunup bulunmadığı tespit edilerek, aracın misli ile değiştirilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, bu mümkün değil ise araçta bir değer kaybının oluşup oluşmadığı ile "ücretsiz onarım hakkı" nedeniyle buna ilişkin yapılan masraflarının iadesinin mümkün olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gereklidir.

6502 sayılı Yasa'nın 11/1.maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır.6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı Yasa'nın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır. Görüleceği üzere yasa koyucu, 11. maddenin birinci fıkrası ile tüketicinin seçimlik haklarını sıralama yoluyla düzenlemiş, bu seçimlik haklardan “ücretsiz onarım” ve “malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi” seçimlik haklarının kullanılması halinde karşı taraf için hakkaniyete aykırı olarak orantısız güçlüklerin ortaya çıkması halini ise tüketici insiyatifinde olan seçim hakkının bir istisnası olarak aynı maddenin üçüncü fıkrasında hüküm altına almıştır.

Bu düzenleme ile aynı mahiyette olan bir düzenlemeye de 6098 sayılı TBK’nın 227/3. maddesinde yer verilmiş olup, buna göre, “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” Her iki düzenlemede esas olarak kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir.  (Yargıtay 13.HD'nin 2018/929 Esas-2020/2698 Karar sayılı, 20/03/2018 gün ve 2018/3387 Esas-2020/5467 Karar sayılı  ilamları)

İlk derece mahkemesince araç başında yapılan keşif sonrası, konusunda uzman Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi öğretim üyelerinden teşekkel bilirkişi heyetinden alınan 22.09.2019 tarihli raporda "Davaya konu aracın servis geçmişi incelendiğinde; 26.06.2018 tarihli servis evrakı ve eklerinden anlaşılacağı üzere, aracın gösterge panelinde manevra ikazı ışığı yandığı ve de aracın çekici marifetiyle 30.400 km'deyken yetkili servise götürüldüğü tespit edilmiştir. Garanti formunda ise, araca acil servis hizmetinin uygulandığı ve de direksiyonun ağır olduğunun görülerek çekici ile servise getirildiği, aracın kumanda kutusunu tanımadığının görüldüğü ve manuel olarak da kumanda kutusuna bağlanılamadığı, direksiyon geriliminin ölçüldüğü ve de hattın kontrol edildiği ve de problem görülmediği, ardından direksiyon soketinin takıldığı ve çalıştığının görülmesi üzerine, test sürüşüne çıkıldığı tespit edilmiştir. Ancak, servis tarafından direksiyondaki arızanın kök nedeninin tespit edilmeden ve de tekrar soketin takılarak çalıştığının görülmesi üzerine müşteriye teslim edildiği tespit edilmiştir. Ş. A. 'ın Hasar Servis Müdürlüğü'ne yazmış olduğu beyanda, 31/08/2008 tarihinde saat 22:30 esnasında yol üzerindeki hafif bir çukura girmesi sonucunda jant ve motor korumasının hasar gördüğü, bir süre sonra aracına manevra arıza ikaz ışığı yanarak direksiyon simidinin dönmediğini ifade etmiştir. Diğer taraftan, tahkikat evrakına ibraz edilen servis formları ve ekspertiz raporu beraber değerlendirildiğinde, davaya konu aracın 31/08/2018 tarihli olayda, yalnızca direksiyon kutusunun arıza yapması ve dier aksamlarının meydana gelen olayda hasar görmemiş olması, davaya konu direksiyon kutusu arızasının zaten halihazırda mevcut olduğu kanaati heyetimizce oluşmuştur. Zira, davaya konu aracın yalnızca direksiyon kutusunun arızalanarak, çukura girmeden dolayı rot kolları, rotiler, salınacak ve süspansiyon sisteminin herhangi bir ciddi hasar almaması ve değişmemesi, davaya konu arızanın zaten halihazırda araçta mevcut olana ve aslına uygun onarım gerçekleştirilmeden tüketiciye teslim edilen aracın direksiyon kutusu kaynaklı meydana geldiği, dolayısıyla davaya konu aracın Ayıplı Mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, davaya konu direksiyon kutusu arızasının onarım bedelinin 05/10/2018 tarihli e faturadan da anlaşılacağı üzere 26.600,27 TL tuttuğu ve bu meblağın tüketici tarafından ödendiği tespit edilmiştir." görüş ve kanaatine varılmıştır.

İtiraz üzerine aldırılan 24.04.2019 tarihli ek raporda "...davaya konu araçta yalnızca direksiyon kutusunun çukura girmeden dolayı arızalanarak rot kolları, rotiller, salıncaklar ve taşıt askı sistemlerinin hasar almamasının davaya konu araçta üretim ve imalat kaynaklı ayıbın mevcut olduğunu gösterdiğini ve ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği ancak davaya konu direksiyon kutusu arızasının onarımının gerek 01/06/2015 tarihli Hazine Müşteşarlığının hesaplama yöntemine gerek SED'e göre gerekse de yerleşik içtihatlarca belirlenen reel değer kaybına göre, sökülebilir, takılabilir dışarıdan görünmeyen direksiyon kutusu gibi bir parçanın onarımının değer kaybı oluşturmayacağı..." görüş ve kanaatine varılmıştır.

Somut olay ele alındığında; Dava konusu aracın sıfır kilometre olarak  06.08.2017 tarihinde 152.078,60 TL bedelle satın alınmasını mütekaip, 1 - 1,5 yıllık süre içerisinde değişik tarihlerde benzer şikayetlerle servise götürülmüş olduğu, bazılarında yolda kalarak çekici marifetiyle servise götürelebildiği, son olarak " direksiyon dişli kutusu, yürür aksam ölçümü, hidrolik direksiyon sökülmesi ve takılması, çekici ücreti " olarak 26.600,27 TL tahsilat yapıldığı, araçta yapılan direksiyon dişli kutusunun değiştirilmesi işleminin araçta beklenen faydayı azaltarak, davacı tüketicinin araca olan güveninin azalmasına yol açtığı, alınan bu miktar araç bedeli olan 152.078,60 TL ile oranlandığında azımsanamayacak bir oranın ortaya çıkacağı, davacının onarım bedeline ilişkin tahsilat yaparken " ihtirazi kayıt " düştüğü, bu hususlar birlikte ele alındığında  TKHK'nun 11/3 maddesinde hüküm altına alınan "misli ile değişim" seçimlik hakkın kullanımının yasal şartlarının oluştuğu, bu halde davacıdan tahsil edilen onarım bedelinin davalılar tacir oldukları gözetilerek avans faizi ile hüküm altına alınması gerektiği anlaşılmaktadır. Davacı istinaf talebinde haklıdır. 

Bu itibarla; davalıların istinaf taleplerinin reddine, davacının istinaf talebinin kabulü ile  HMK m.353/1-b-2 gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu aracın seçimlik haklar kullanılmasına rağmen üretimden kaynaklı gizli ayıp mevcudiyeti ve tekrarı nedeniyle misli ile değişim talebinin kabulüne, dava konusu aynı özellik ve vasıflardaki aracın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının elindeki ayıplı aracın davalıya teslimine, davacıdan alınan 26.600,27 TL onarım bedelinin davalılardan avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.                     

HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;

A.İstinaf Başvurusu Yönünden;

1.Davalıların istinaf taleplerinin REDDİNE,      

2.Davacının istinaf talebinin KABULÜNE, HMK m. 353/1-b-2 uyarınca BAKIRKÖY 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 23/05/2019 tarih, 2018/719 Esas, 2019/396 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,                                                            

3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davacı lehine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,

4.Alınması gereken istinaf harçları peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,                                  

B.Davanın Esası Yönünden;       

1.DAVANIN KABULÜNE; dava konusu 3..  ... plakalı, M.... marka ... motor nolu, ... şase nolu kutup beyazı araç ile aynı özellik ve vasıflardaki "0 km" aracın tüm değişim masrafları davalılara ait olmak üzere davalı H ... A.Ş'den alınarak davacıya verilmesine,    

Davacının elindeki dava konusu 3..  ...  plakalı, M.... marka ... motor nolu, ... şase nolu .. ayıplı aracın tüm değişim masrafları davalılara ait olmak üzere,trafik sicil kaydı üzerinde varsa tüm vergi,trafik cezası,haciz v.b tüm takyidatlardan ari olarak  davalı H ... A.Ş.'ye teslimine,         

Davacıdan alınan 26.600,27 TL onarım bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihi olan 12/10/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,     

2.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap edilen ... TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,                                         

3.Alınması gereken 12.205,51 TL karar ve ilam harcından ilk derece mahkemesi kararı sonrası bakiye karar harcı olarak yatırılan 1.817,06 TL'nin düşülerek bakiye 10.388,45 TL'nin davalılardan alınarak Hazineye irad kaydına, 

4.Davacının yargılama aşamasında yapmış olduğu toplam 2.057,65 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

5.Davalıların yapmış oldukları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına

6.Bakiye gider avanslarının karar kesinleşince yatıran taraflara iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 

Dair, HMK m. 361 uyarınca, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere,  dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 06/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.           


Başkan

30674

 


Üye

35849

 


Üye*

105032

 


Katip

130450

 

T.C.

  YARGITAY

 3. Hukuk Dairesi


ESAS NO: 2022/5138 

KARAR NO: 2022/6501




T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I



İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ

TARİHİ: 06/04/2022

NUMARASI: 2019/2267-2022/902

DAVACI: N.A VEK.  AV. YUSUF AYIK 

DAVALI: 1 -H ......... A.Ş 

VEK. AV. A. Y.

2 -M. ... ANONİM ŞİRKETİ VEK. AV. A. T. 

İHBAR OLUNAN: 1 -M. . OTOMOTİV TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ  VEK.  AV. A.P 

                                      2-.............. MOTORLU ARAÇLAR LİMİTED ŞİRKETİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

TARİHİ: 23/05/2019

NUMARASI: 2018/719-2019/396




Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı mal davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı  tarafın  istinaf başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında verdiği kararın, davalı H  Otomotiv Yatırım ve Pazarlama A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi duruşmalı, davalı M.. A.Ş. vekili  tarafından duruşmasız olarak istenilmişse de, temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, taraf vekillerinin süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteklerini incelenmesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:



                                                      ./..






ESAS NO: 2022/5138                         -2-

KARAR NO: 2022/6501





                                     Y A R G I T A Y   K  A R A R I    


Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 9.154,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı H ... Otomotiv Yatırım ve Pazarlama A.Ş.'ne  9.154,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı M .. A.Ş.'ne yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 14/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

 M. DUMAN

Üye

 H. ÖZDEMİR

Üye

 A. F. AYAZ

Üye

 H. KANIK

Üye

 E. ATEŞ



 


TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

                T.C.

          İSTANBUL

2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ



ESAS NO: 

KARAR NO: 

HAKİM: 

KATİP: 

DAVACI : 

VEKİLİ: Av. YUSUF AYIK - Halaskargazi Cad. Küçük Bahçe Sk. No:29 Topdemir İş Merkezi D:18-19 34360 Şişli/ İSTANBUL

DAVALI : 

VEKİLİ: Av. 

DAVALI : 

VEKİLLERİ: Av. 

DAVA: Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 14/11/2018

KARAR TARİHİ: 02/12/2020

GEREKÇELİ KARARIN

YAZILDIĞI TARİH  : 19/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, dosya incelendi.

DAVA:

Davacı vekili dava dilekçesini özetle; Davacı aracı satın alıp kullanmaya başladıktan bir süre sonra garanti kapsamında bir araçta ortaya çıkması beklenmeyecek derecede ciddi sorunlar ortaya çıkmaya başladığını, Bu nedenlerle aracın  yeniden servise götürüldüğünü, Akabinde müvekkil telefonla aranarak ve bu arızanın neden olan kaynağı bulmak için motor kapağının açılması gerektiği ve onay için imza atması istendiğini, Müvekkil motor kapağının açılmasını istemediğini, bunun piyasa koşullarında araçta değer kaybı yaratabileceği kaygıları

nedeniyle başka çözüm sunulumasını istediğini, Ancak arıza tespit edilmeden araç

değişimi ya da iadesi olmayacağını, tek çözümün motor kapağının açılması için onay vermesi gerektiği konusunda ikna edildiğini, Müvekkilin hile ile ve aldatılarak alınan bu onay ile birlikte araçta silindir kapağı değiştirilerek gerekli onarım yapıldığı söylendiğini ve aracın teslim edildiğini,  Fakat daha sonrasında bazı nedenlerden dolayı yeniden servise götürüldüğünü müvekkil diğer seferlerde olduğu gibi ve özellikle bu sefer üstüne basa basa araçta onarım yapılmasını değil araç değişimini talep ettiğini, Bu konuda davalı firmaya mailler attığını, Ancak buna rağmen davalı firma araçtaki problemleri onardığını beyan ederek müvekkilin aracı servisten teslim almasını aksi halde ihtar çekeceklerini söylediklerini, Bunun üzerine müvekkil dava konusu aracı servisten teslim alırken aynen şu şerhi düşerek aracı teslim aldığını,"onarım değil araç değişimi talep etmemize rağmen talebimiz kabul edilmeyerek araçta onarım işlemi yapılmıştır. araç değişimine dair açtığım ve açacağım tüm dava haklarım saklıdır."Yukarıda açıklanan nedenlerle; Gizli ayıplı 3. ... .... plakalı ................ Comfortline ......  marka ve tipindeki aracın davalılara iadesi ile tüm iade ve değişim masrafları davalılara ait olmak üzere müştereken ve müteselsilen  -0- km ayıpsız misli ile değiştirilmesini,  mümkün olmaması halinde terdiden ayıplı aracın uğramış olduğu değer kaybının hesaplanarak şimdilik 5.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesini, Yargılama masrafları ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılara tahmilini arz ve talep ederiz.

CEVAP:

Davalı vekili cevap dilekçesini özetle; Dava konusu araç ticari araç statüsünde olduğundan Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girmesine rağmen dava görevsiz Tüketici Mahkemelerinde açıldığını, Bu nedenle davanın öncelikle Görevsizlik nedeniyle Reddi gerektiğini, Dava konusu araçta, Tüketici Yasası ve ilgili mevzuatta tanımlandığı şekilde herhangi bir ayıp bulunmadığını, Davacı, aracı halihazırda sorunsuz bir şekilde kullanmakta olduğunu, araçta üretim hatası bulunduğundan bahsedilemeyeceğini, Dolayısıyla dava konusu araçta tekrarlayan / giderilemeyen ve araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran bir kusur / ayıp / gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, Kesinlikle iddiaların kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için Davanın kabulüne gidilecekse, davacı elindeki aracın müvekkile iadesi yönünde hüküm kurularak, araç iadesine bağlı işbu hususların da değerlendirilmesi gerektiğini, Davacı aracı uzun süre kullanmış ve halen kullanmakta olduğundan Türk Borçlar Kanunu’nun 192. maddesi gereğince, Kullanım bedelinin hakkaniyet gereği araç bedelinden mahsubu gerektiğini, Bu maddeye göre, ‘Satış sözleşmesinden dönen alıcı satılanı ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür.’ Aynı şekilde kesinlikle ayıbın kabulü anlamına gelmemek üzere; davanın kabulü ile aracın davalı şirkete iadesi söz konusu olur ise; dava konusu araç üzerinde bulunan/sonradan ortaya çıkabilecek ve yükümlüsünün davacı olduğu; rehin, haciz, vergi borcu ve sair tahditlerin davacı tarafça kaldırılması ve takyidatlardan ari olarak iade edilmesi hususuna hükümde yer verilmesi gerektiğini,  Yukarıda açıklanan ve re’sen gözetilecek bütün nedenlerle; Davanın öncelikle usulden reddine,aksi halde haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, Yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER :

1- Dava konusu araca ilişkin servis formları,  

2- Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Poliçe hasar bilgisi, 

3- Araç Trafik Sicil Kaydı   

4-Doğuş Oto Pazarlama ve Ticaret A.Ş yazı cevabı ve ekleri,

5- Bilirkişi İnceleme ve Raporu 

Yukarıda delil olarak belirtilen tüm bilgi ve belgeler ilgili kurumlardan getirtilmiş ve araç üzerinde bire bir inceleme yapılarak dava konusu aracın ayıplı olup olmadığı noktasında dosya 3'lü Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi Heyetine tevdi edilmiştir. 



04/03/2020 Tarihli bilirkişi raporunu özetle; Davaci......... 2016 model aracı satın almasını takip eden süreçte soğutucu akışkan kaybına bağlt olan ciddi bir sorun yaşamıştır. Bu sorun servis kayıtlarında görüldüğü gibi davalı firma tarafından uzun süre çözülememiş ve EGR soğutucu, intercooler ve son olarak da motor silindir kapağı değiştirilerek sorun giderilmeye çalışılmıştır .Bu arıza son etapta çözülmüş görünse de tekrarlamayacağı konusunda kesin bir güven oluşmamaktadır. İçten yanmalı motorlarda benzin veya dizel yakıtın yüksek sıcaklık ve basınç altında yanması neticesinde ortaya çıkan isinin meydana getirdiği sıcaklık ,soğutucu sistemler yardımı ile dengelenmektedir. Sonuç olarak soğutucu sistemler aracın en önemli Ünitelerinden biridir. Bu sistemin çeşitli kısımlarından farklı tarihlerde arızalar ortaya çıkardığı anlaşılmak ile aracın Üretim hatalı olduğu ve davalı firma tarafından çok sayıdaki servis kayıtlarına rağmen onanm tamamlanamamıştır. ............. model araçta motor kapağinin değiştirilmesi nedeni ve aracın onarıminin tekrar yapılarak davacıya teslimi halinde araçtaki değer kaybı 15.000.-TL'dir. ........... 2016 model aracın geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde meydana gelen değer kaybı ise 2.500.-TL olarak belirlenmiştir.



Tüm Deliler Değerlendirildiğinde ve Tüm Dosyanın Tetkikinde;

Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten alınan aracın ayıplı olması nedeniyle aracın misli ile değişimini talep ettiği görülmüştür. 

Araca ilişkin servis kayıtları ve ilgili servislerden getirtilmiş ve konusunda uzman Üçlü Makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. 

Dosyaya sunulan 04.03.2020 tarihli heyet bilirkişi raporunda özetle; "Sonuç olarak soğutucu sistemler aracın en önemli ünitelerinden biridir. Bu sistemin çeşitli kısımlarından farklı tarihlerde arızalar ortaya çıktığı anlaşılmak ile aracın üretim hatalı olduğu ve  davalı firma tarafından çok sayıdaki servis kayıtlarına rağmen onarım tamamlanamamıştır. ................        model aracın geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde meydana gelen değer kaybı ise 2.500,00 TL olarak belirlenmiştir." şeklinde rapor sunulmuştur.

Dava dosyası incelendiğinde davacı tüketicinin satın almış olduğu araç için bir çok kez servise gittiği özellikle bilirkişi raporunda belirtilen özellikte motordaki soğutma sisteminden kaynaklı arızaların oluştuğu, her ne kadar servis tarafından araca müdahale edilip onarımının gerçekleştiği görülse de aynı arızanın yıl içerisinde dört beş kez tekrarlandığı ve sonuç olarak çok sayıdaki servis kaydına göre onarımın bir türlü tamamlanamadığı görülmüştür. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre de aracın üretimden kaynaklı ayıplı olduğu tespit edilmiştir. 

6502 sayılı yasanın 11. Maddesinde malın ayıplı olması durumunda tüketici satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, İmkân varsa satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme veya satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme ya da aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme hakkına sahiptir.

Alınan bilirkişi raporu doğrultusunda satılanın üretimden kaynaklı ayıplı olduğu açık olup, davacı dava dilekçesinde misli ile değişim seçim hakkını kullanmıştır. Her ne kadar tüketici öncelikle serviste aracın onarım hakkını kullanmış ise de gerçekleşen onarım hizmetleri sonucunda arızanın bir türlü giderilemediği ve aracın sorunsuz olarak tüketiciye teslim edilemediği (Her teslim sonrasında aynı arıza nüksetmiştir.) görülmektedir. Ayrıca bu arızalar tüketici açısından maldan yararlanamamayı sürekli hale getirmiştir. Yani aracın onarımı bir türlü tam anlamı ile gerçekleşememiştir. Tabiri caizse araçta onarımı olmayan bir arıza bulmaktadır ve bu arıza süreklilik arz etmektedir. Bu durumda tüketicinin aracın misli ile değişimini talep etme talebi en doğal hakkıdır. 

 Ne var ki araca ilişkin tramer kaydında aracın davacı elinde iken davadan önce  maddi hasarlı kazaya karıştığı görülmüştür. Alınan bilirkişi raporunda bu kaza nedeniyle araçta 2.500,00 TL değer kaybının oluştuğu belirtilmiştir. 

Satın alınan aracın üretimden kaynaklı ayıplı olması sebebiyle 6502 sayılı yasanın 11. Maddesi gereğince yukarıda anlatılan gerekçeler ışığında davacının davasının kabulüne aracın davacı elinde iken oluşan 2.500,00 TL değer kaybının davacıdan alınarak davalıya verilmesi mukabilinde aracın misli ile değiştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.



HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;

1-Davacının davasının KABULÜ ile, öncelikle aracın davacı elindeyken oluşmuş kaza neticesinde meydana gelmiş 2.500,00 TL değer kaybının davacıdan alınarak davalılara ödenmesi mukabilinde ayıplı olduğu anlaşılan ve ................... model aracı davacının elindeyken oluşmuş her türlü kısıtlamalardan vergi ve trafik cezalarından arındırılmış olarak davalılara iadesine, dava konusu aracın iadesi sonucunda aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 

2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 8.709,25 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,

3-Avukatlık ücreti tarifesi gereğince ............ TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 

4-Davacı tarafından yapılan 99,00 TL tebligat ve müzekkere, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.599,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,

5- Bakiye gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatırana iadesine, 

İlişkin kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar hazır olan tarafların yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.02/12/2020



Katip ..                   Hakim ....

¸e-imzalıdır                            ¸e-imzalıdır 

 

 

 

 



TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

T.C.

İSTANBUL

4. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

ESAS NO: 2014/  Esas

KARAR NO: 2016/

HAKİM: 

KATİP: 

DAVACI : S.Y. 

VEKİLİ: Av. Y.A

DAVALI : ... .A.Ş. 

VEKİLLERİ: Av. 

DAVALI : 2- ... SERVİS VE TİCARET A.Ş 

VEKİLİ: 

DAVA: Ayıplı Mal 

DAVA TARİHİ: 07/07/2014

KARAR TARİHİ: 08/03/2016

GEREKÇELİ KARARIN

YAZILDIĞI TARİH: 10/03/2016

Mahkememizde görülmekte bulunan Ayıplı Maldavasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili 07.07.2014 tarihli dilekçesi ile; dava konusu aracın 31.10.2011 tarihli fatura ile davalı ... Oto Tic. AŞ'den satın alındığını, aracın kullanılmaya başlanmasından birkaç ay sonra soğutma suyunun yetersiz olduğu ve haşlanma tehlikesi olduğu şeklindeki uyarı ile durduğunu, aracın elektronik uyarı sisteminin su eksiltme uyarısı verdiğini, birçok kez yetkili servis ve satıcıya ihbar edilip aracın servise götürülerek şikayeti dile getirildiğini, araçtaki ilk arızanın 28.02.2012 tarihinde meydana geldiğini, arızanın 27.03.2012, 12.05.2012, 15.01.2013, 16.01.2013, 03.03.2014, 05.03.2014, 06.03.2014 ve Haziran 2014 tarihinde tekrarladığını, aracın gizli ayıplı olduğunu belirterek davacının araca ödediği 70.390,68 TL'nin avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. 

Davalı ... Oto Tic. AŞ vekili 10.09.2014 havale tarihli cevap dilekçesini tekrarlayarak özetle; davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, araçtaki ayıp nedeniyle garanti süresinin dolmasından yaklaşık bir yıl sonra dava açıldığını, araçta üretim hatasından kaynaklanan ayıp bulunmadığını, davalı şirketin dava konusu aracın yetkili satıcısı ve servis sağlayıcısı olduğunu, satış ve servis işlemlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, aracın yasal tamir süresi dolmadan onarılarak davacıya teslim edildiğini, davacının seçimlik hakkını onarımdan yana kullandığını, bedel iadesi isteminin yasal koşullarının oluşmadığını, davacının faiz isteminin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. 

Davalı ... İthalat ve Dağıtım AŞ vekili 23.09.2014 havale tarihli cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarını tekrarlayarak özetle; somut uyuşmazlıkta gerek davacının gerekse davalıların yerleşim yeri itibarıyla Bakırköy Tüketici Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, 6502 Sayılı Yasa hükmü kapsamında bedel iadesi isteminin ithalatçıya yöneltilemeyeceğini, ayıp iddialarının kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacının taleplerinin iki yıllık zaman aşımı süresi geçmiş olması nedeniyle reddi gerektiğini, davacının ayıp ihbar yükümlülüğüne aykırı davranmış olması nedeniyle seçimlik haklara başvuru hakkını kaybettiğini, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacının aracını satın alındığı tarihten itibaren üç yıl sorunsuz olarak kullandığını, aracın ücretsiz onarım istemiyle servislere teslim edildiğini, aracın onarılarak davacıya teslim edildiğini, aracın satın alındığı anda ayıplı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının yanıltıldığı iddiasının kanıtlanması gerektiğini, davacının araç kullanımından elde ettiği faydalar ile hasarlar nedeniyle meydana gelen değer kaybını iade etmesi gerektiğini, bedel iadesi isteminin yasal koşullarının oluşmadığını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde hakkaniyet ilkeleri gereği bedel indirimine karar verilmesi gerektiğini, aracın halihazırda davacı tarafından kullanılıyor olması nedeniyle davacının faiz isteminin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. 

Davacı vekili dava konusu aracın onarımlarına ilişkin servis fişleri, dava konusu araca ait fatura, ruhsat fotokopisini; davalı Kosifler Oto Tic. AŞ vekili araca ilişkin iş emirlerini dosyaya delil olarak sunmuşlardır. 

Davacının davalı Kosifler Oto Servis Tic. AŞ'den dava konusu aracı satın aldığı, davalı Borusan Otomotiv Tic. AŞ'nin ithalatçı olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Davacı vekili dava konusu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek davacının ayıplı mala ödediği paranın faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemektedir. Davalı Borusan Otomotiv Tic. AŞ vekili İstanbul Tüketici Mahkemesinin yetkili olmadığını, ithalatçının ayıp iddiasına dayalı bedel iadesinden sorumlu olmadığını her iki davalı vekili bedel iadesi isteminin yasal koşullarının oluşmadığını, aracın ayıplı olmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürmektedir. 

Davalılardan ... Otomotiv AŞ'nin ikametgahının bulunduğu Avcılar İlçesi İstanbul Tüketici Mahkemelerinin yetki alanı içinde olması nedeniyle davalı ... Otomotiv Tic. AŞ vekilinin yetki itirazının reddine, 27.01.2015 tarihli oturumda karar verilmiştir.

Dava konusu aracın hasar dosyaları ilgili sigorta şirketlerinden istenilmiştir. 

İddia ve savunmanın değerlendirilemesi, dava konusu araçta imalattan kaynaklanan ayıp bulunup bulunmadığının tespiti, bedel iadesi isteminin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi bakımından dava konusu araç üzerinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mahkemece resen seçilen bilirkişiler İTÜ Makina Fakültesi Otomotiv Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. E.A, Prof. Dr. M.E, YTÜ Makina Fakültesi Otomotiv Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. M.Ö hazır oldukları halde araç üzerinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılmış, bilrikişi heyeti 28.09.2015 havale tarihli raporunu dosyaya sunmuştur. 

Bilirkişi raporunda özetle; dava konusu aracın 31.10.2011 tarihinde 70.390,68 TL bedel ile satın alındığını, garanti süresinin 2 yıl veya 60.000 kilometre olduğunu, araçta ilk arızanın 25.02.2012 tarihinde meydana geldiğini, motor soyutma suyu ikazı ile onarım gördüğünü, aracın 26.03.2012, 11.05.2012, 14.01.2013, 03.03.2014, 04.03.2014 tarihlerinde onarım gördüğünü, 19.03.2014 tarihinde araç 31.892 kilometrede iken sağ ön hasar nedeniyle sağ ön salıncak ve jant kapağı değişimi yapıldığını, dava konusu aracın 30.06.2015 tarihinde yol testine tabi tutulduğunu, 90 kilometre mesafeli şehir içi yol testinde soğutma sıvısı seviyesinde azalma olduğunu, soğutma sıvısının izin verilen en yüksek seviyeye kadar doldurulmasına rağmen aracın soğutma seviyesi uyarısı verdiğini ve soğutma sıvısı içine yağ karışmış durumda olduğunu, soğutma sistemi arızasının inceleme tarihi itibarıyla devam ettiğini, araçta soğutma sistemi arızasının satın alındıktan altı ay içinde ortaya çıktığını, arıza nedeniyle onarım yapılan ilk başvuru ile son başvuru arasında yaklaşık yedi ay sipariş edilen parçanın temini için olmak üzere yaklaşık iki yıl geçtiğini, aracın kullanım hatasından kaynaklanmayan imalat hatasına dayalı satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre inceleme ile anlaşılmayacak tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan soğutma sistemi arızası nedeniyle aracın gizli ayıplı olduğunu, Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelikte öngörülen 30 iş günü onarım süresinin aşıldığını, araçtaki hasar nedeniyle oluşan değer kaybının 1.000 TL olduğunu belirtmişlerdir. 

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın geçiş hükümleri başlığını taşıyan geçici 1. Maddesinde (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder.

(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki tüketici işlemlerine, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına bu işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmiş ise kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak:

a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulan ve hâlen geçerli sözleşmelerin bu Kanuna aykırı hükümleri yürürlük tarihinden itibaren uygulanmaz.

b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işlemeye başlamış hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri dolmamış ise bu Kanunda öngörülen sürenin geçmesiyle hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olur.

(3) Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmelik ve diğer mevzuatın, bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır." denilmektedir. Somut uyuşmazlıkta dava konusu araç 31.10.2011 tarihinde satın alınmıştır. Sözleşme tarihi itibarıyla uyuşmazlığa 4822 Sayılı Yasayla Değişik 4077 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerekir. 4822 Sayılı Yasanın 4. Maddesinde Tüketicinin seçimlik haklarındansatıcı, bayii, acenta, imalatcı- üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur .........” denilmektedir. Davalı Borusan Otomotiv Tic. AŞ vekilinin ithalatçıya bedel iadesi talebinin yöneltilemeyeceği iddiasına dayalı husumet itirazının reddi gerekmiştir. 

Dava konusu araç 31/10/2011 tarihinde satın alınmıştır. İlk arıza iki yıllık garanti süresi içinde 25/02/2012 tarihinde meydana gelmiştir. Motor soğutma suyu ikaz lambası yanma şikayeti aralıklarla devam ettiği ve bu nedenle aracın 4 kez yetkili servise götürüldüğü onarımlara rağmen arızanı sürdüğü, dosyaya sunulan iş emirleri ve bilirkişi raporuyla anlaşılmıştır. Garanti süresi içinde başlayan arızanın belirli periyotlarla tekrarlaması karşısında zamanaşımı süresinin geçtiğinden söz edilmez davalılar vekillerinin zamanaşımı itirazlarının bu nedenle reddi gerekmiştir. 

Dava konusu aracın arızalanması üzerine yetkili servise başvuru aynı zamanda ayıp ihbarı niteliğinde olduğundan davalılar vekillerinin davacının ayıp ihbarında bulunmadığı yönündeki itirazlarının reddi gerekmiştir. 

Sözleşme tarihi itibarıyla yürürlükte olan 4822 sayılı yasayla değişik 4077 sayılı yasanın 4.maddesinde “ ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma klavuzunda yada reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standartından , teknikdüzenlemesinde tesbit edilen nitelik veya niteliğietkileyen niceliğine aykırı olan yada tahsis veya kullanım amacı bakımından değerinin veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi , hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar ayıplı mal olarak kabul edilir. Tüketicimalın teblimi tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda bedel iadesinde içen sözleşmeden dömme , malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Satıcı Tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür”.............denilmekte, aynı yasanın 13. maddesinde “ tüketici onarım hakkını kullanmışsa garanti süresi içerisinde sık sık arızalanması nedeniyle maldan yararlananamamanın süreklilik arzetmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde 4. maddede yer alan secimlik haklarını kullanabilir , satıcı bu talebi red edemez. Tüketicinin bu talebeninin yerine getirilmemesi durumunda satıcı , bayii, acenta , imalatcı- üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur .........” hükmü mevcuttur. Yine Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 4077 sayılı yasanın 13. ve 31. maddesindeki düzenlemeler doğrultusunda garanti belgesi uygulama esaslarına dair yönetmelik çıkarılmış ve 14.6.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Yönetmelikte 24/04/2011 tarihinde yapılan değişiklik ile bu yönetmeliğin 14. maddesine tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malin tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde en az dört defa veya imalatçı-üretici ve/veya ithalatçı tarafından belirlenen garanti süresi içerisinde altı defa arızalanmasının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması, tamiri için gereken azamı süresinin aşılması, firmanın servis istayonunun mevcut olmaması halindesırası ile satıcısı, bayii, acentesi, temsilciliği, ithalatçısı veya imalatçı- üreticisinden birisinin düzenleyeceği raporla arızanın tamirinin mümkün bulumadığının belirlenmesi durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimini talep edebilir..............” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Yine yönetmeliğin 6. maddesinde malın azami tamir süresi 30 iş günü olarak belirlenmiştir. 

4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki yasanın 4. maddesinde tüketiciyetanınan seçimlik haklar ilemaldaki ayıp nedeniyle oluşan zararın giderilmesi amaçlanmaktadır. Tüketicinin seçimlik hakkını ücretsiz onarımdan yana kullanmış olması halinde yetkili servislercegaranti kapsamındamaldaki arıza nedenleri doğru şekilde teşhis edilerek servis tarafından yapılacak teknik işlemler ilearıza giderildikten sonra malın ayıpsız bir şekilde tüketiciye teslimi gerekir. 

Dava konusu araç 31/10/2011 tarihinde satın alınmıştır. Garanti süresi içinde kalmak kaydıyla motor motor soğutma suyu ikazı şeklindeki aynı arıza nedeniyle aracın dört kez onarım görmesine rağmen araçtaki arızanın giderilemediği ve halen devam ettiği dosyaya sunulan iş emirleri ve bilirkişi raporu ile sabittir. Davalılar onarımı yetkili servis istasyonları eliyle yapmaktadır, bu istasyonlar satılan araçların teknik özellikleri itirabarı ile arıza ve ayıbı doğru ve tam teşhis edebilecek en kısa sürede ve tam anlamıyla giderebilecek elemanlar bulundurmak zorundadır. Deneme yanılma ile aracı tamire çalışan ve parça değişikliği yoluna giden servis çalışanlarının serviste bulundurulmasının sonuçlarının tüketiciye mal edilmesi düşünülemez. Bilirkişi raporu içeriği ve toplanan kanıtlara göre dava konusu araçta ayıp niteliğinde olan arıza giderilememiştir.İthalatcı, üretici ve satıcı firmaların sorumluluğuaracın satım ve teslimi ile sona ermemektedir araçta meydana gelebilecek herhangi bir arıza ve ayıp durumda araçtaki ayıp ve arıza nedeni iyi tesbit edilerek ve kısa sürede onarımı gerçekleştirilerekürünün ayıpsız olarak tüketiciye teslim edebilecek nitelikte servis istasyonları kurmakla yükümlüdür. Dava konusu araçta çok sayıda ayıp niteliğindeki arızalar meydana gelmiştir. Bu durum araçtan yararlanmamayı sürekli kılan bir husustur. Araçtaki arızalar tekrarlamış ve onarıma rağmen giderilememiştir. Buda arıza nedenlerinin doğru şekilde tesbit edilmediğini göstermektedir o halde bunun sorumlusuda satıcı, ithalatcı ve üretici firmalardır olayda 4077 sayılı yasanın 4, 13. Maddeleri ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. ve 6. maddesindeki koşulların oluştuğu sonucuna varılmıştır. Dava konusu araç davacının kullanımında iken 19/03/2014 tarihinde hasarlı olarak yetkili serviste onarım görmüş olduğundan araçtaki hasar nedeniyle araçta oluşan 1.000 TL'lik değer kaybından davacı sorumludur.

Sözleşmeden cayma durumunda ise araç ayıplı dahi olsa,tüketicinin tararrufunda bulunduğu sürece satıcı veya sağlayıcının faiz ile sorumlu olamayacağı kabul edilmektedir. Araçtaki arızanın niteliği itibarı ile aracın kullanımına engel teşkil etmediği ve aracın tüketici tarafından devamlı kullanıldığı durumlarda aracın satıcıya veya ifa yardımcısı durumundaki yetkili servislerine veya mahkemeyece belirlenen tevdii mahalline teslimi durumunda satıcının temerrüde düştüğünün dolayısıyla faiz ile sorumlu tutulması gerektiği belirtilmektedir. Bu kapsamda davacının dava tarihinden itibaren faiz istemi davalılar vekillerinin kullanma bedelinin mahsubu yönündeki istemlerinin reddi gerekmiştir. 

Araçtaki ayıbın sorumlusu satıcı, ithalatcı ve üretici firmalardır olayda 4077 sayılı yasanın 4, 13. Maddeleri ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. ve 6. maddesindeki koşulların oluştuğu sonucuna varıldığından davanın kısmen kabulü ile; dava konusu edilen 34 ...  plakalı ... marka ... tipi 2012 model aracın ayıplı olduğunun tespitine, ayıplı malın her türlü takyidattan ari olarak davacı tarafından davalılara iadesine, dava konusu araçta hasar nedeniyle oluşan 1.000 TL'lik değer kaybının mahsubu ile davacının ayıplı mala ödediği 69.390,68 TL'nin aracın iade tarihinden itibaren değişken avans faiz oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 

HÜKÜM:

1-Davanın kısmen kabulü ile; dava konusu edilen ... plakalı ... 2012 model aracın ayıplı olduğunun tespitine, ayıplı malın her türlü takyidattan ari olarak davacı tarafından davalılara iadesine, dava konusu araçta hasar nedeniyle oluşan 1.000 TL'lik değer kaybının mahsubu ile davacının ayıplı mala ödediği 69.390,68 TL'nin aracın iade tarihinden itibaren değişken avans faiz oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,

2-29,20 TL Başvuru harcı ile 4.740,07 TL Karar harcı olmak üzere toplam 4.769,27 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, 

3-Kabul edilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 7.982,97 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 

4-Red edilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 

5-Davacı tarafından yapıldığı belgelendirilen 1.776,40 TL'nin kabul ve red olunan kısımları dikkate alınarak 1.751,16 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 

Davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile kararın temyizi için Yargıtaya başvurulabileceğine dair verilen karar açıkça okunup gerekçenin başlıca noktaları usulen anlatıldı.08/03/2016

Katip 116897

Hakim 26004

Yargılama Giderleri 

Tebligat - Müzekkere  :    81,00 TL 

Keşif Harcı    :  195,40 TL 

Bilirkişi Ücreti  : 1.500,00 TL

 

Toplam    : 1.776,40 TL 


 

 

T.C.

İstanbul Anadolu

2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR


ESAS NO: 2014/... Esas

KARAR NO: 2016/...


HAKİM: .. 

KATİP: .. 


DAVACI : M.G.A  

VEKİLİ: Av. Y.A 

DAVALI : 

VEKİLİ: 


DAVA: Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 16/07/2014

KARAR TARİHİ: 19/04/2016

Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

DAVA:Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile özetle ve özü itibariyle ; 31.07.2009 tarihli fatura ile ... Plaka nolu ... şase nolu 2010 model .. düz vites tipi araç 0 km olarak satın aldığını, aracın kendisine 04.08.2009 tarihinde .. bayiinde teslim edlidiğini, ilk 10.000 kilometreden sonra arcın ciddi miktarda yağ eksilttiğini,(5.000 km'de , 1,7-1,8 litre) defalarca yağ değişiminden sonra birtakım parçaların değiştiğini, fakat şikayetini devam ettiğini, 2013 yılı başında bu defa piston ve segmanını yetkili serviste değiştiğini, ancak bu tamiratında şikayeti gidermediğini, son olarak 18.03.2014'te tüm motor bloğunun komple değiştiğini, fakat buna rağmen arabadaki sorunun devam ettiğini ve 5.000 km'de bir serviste gitmek zorunda kaldığını,aynı arızanın 3'ten fazla meydana gelmesi nedeni ile arabının yenisi ile değişmesi gerektiğini bu şekilde mağduriyetinin giderilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; Dava konusu araç için müvekkil şirket tarafından 2 yıl 60.000 Km teknik garanti ve 3 yıl/ 100.000 km ücretiz onarım taahhüdü süresinin verildiğini, araç için verilen garanti süresinin 31.07.2011 tarihinde ve ücretsiz onarım taahhüdü süresinin de 31.07.2012 tarihinde dolmuş olması sebebiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep etmiştir.Dava konusu araç ile birlikte verilen kullanıcı el kitabında aracın azami olarak 1.000 Km'de 1 LT yağ eksiltme yapabileceği bunun arıza olmadığını, aracın yağ çubuğunun her yakıt alınışında kontrol edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Davanın esasına girilmesi halinde, kanunen aranan şartların oluşmamış olması, dava konusu araçta bir ayıp bulunmadığını ve araçta devam eden bir arıza bulunmaması ve maldan yararlanamamanın söz konusu olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davcı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

Bilirkişi raporunda özetle ; Davacıya ait ... plakalı , .. tipi 2010 model aracın, kullanım hatasından kaynaklanmayan, imalat hatasına dayalı satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre incleme ile anlaşılmayacak olan, belirli bir kullanım süresi sonrası ortaya çıkan, zaman kaybına yol açması nedeniyle araçtan beklenen faydayı ve kullanım konforunu azaltan, işletme masraflarını arttıran yapılan motor yenileme işlemine rağmen giderilemeyen , aracın değereni düşüren aşırı yağ tüketim arızası nedeniyle dava konusu aracın 6502 sayılı TKHK. 'nun 8. Maddesi kapsamında Gizli Ayıplı mal niteliğinde olduğu, şikayete konu sorunun çevre sistemlerle birlikte komple motor değiştirilmesi ile giderilebilir nitelikte olduğu, görüşünü bildiren raporunu mahkememize sunmuştur.

Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre;davacıya satışı yapılan aracın kullanım hatasından kaynaklanmayan, imalat hatasına dayalı ve gizli ayıplı bir ürün oluğu , bilirkişi raporu ile de anlaşılmış olup,misli değişim hakkını kullanan davacının bu talebinde haklı olduğu anlaşılmakla, Davanın kabulüne davacıya ait ... palakalı aracın sıfır kilometre ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM:

1- Davanın kabulüne davacıya ait .. palakalı ve .. Şaşe nolu 2010 model  aracın sıfır kilometre ayıpsız misli ile değiştirilmesine,

2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.871,95 TL harcın davalıdan tahsili ile  HAZİNEYE İRAT KAYDINA,

3-Davacının yaptığı toplam 413,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT 9. maddesi uyarınca takdiren 4.924,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere okundu anlatıldı. 19/04/2016


Katip 188751                              Hakim 35223

¸

 


 

 

T.C.
İSTANBUL
4. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO     : 2009/130 Esas

KARAR NO   : 2009/338

 

HAKİM          :

KATİP           :

 

DAVACI         : 

VEKİLİ           :

                     

DAVALILAR : 1- ………..OTOMOTİV İTH. VE DAĞ. A.Ş.    

                  2- ………..OTO SERVİS VE TİC AŞ

                           

VEKİLİ           : 

DAVA : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ           : 03/03/2009

KARAR TARİHİ        : 11/09/2009

 

Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkememizce oluş ve delillere uygun bilirkişi raporuna itibar edilmiş, davalılar vekilinin bilirkişi raporuna yönelik soyut ve dayanaksız itirazları red edilmiştir.   

          Araçtaki ayıbın sorumlusu da satıcı, ithalatçı ve üretici firmalardır olayda 4077 sayılı yasanın 13. ve buna dayanılarak çıkartılan tebliğin 14. ve 6. maddesindeki koşulların oluştuğu sonucuna varılarak, Davanın kabulü ile dava konusu 34 … … plaka sayılı … marka 320İ tipi 2008 model aracın ayıplı olduğunun tespitine,ayıplı aracın davacı tarafından davalı satıcı firmaya iadesine,davacının ayıplı mala ödediği 92.103.25 TL nin aracın iade tarihinden itibaren değişken reeskont faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiştir.

          HÜKÜM : Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere; 

          1- Davanın kabulü ile dava konusu …. aracın ayıplı olduğunun tespitine,ayıplı aracın davacı tarafından davalı satıcı firmaya iadesine,davacının ayıplı mala ödediği 92.103.25 TL nin aracın iade tarihinden itibaren değişken reeskont faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,

………

          Dair davacı vekili ile Davalılar vekilinin yüzlerine karşı  Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/09/2009

 

Katip 103340                                                                    Hakim 26004

 

 

 

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi



ESAS NO       : 2010/8978

KARAR NO  : 2010/12399  Y A R G I T A Y   İ L A M I


Aydın Öztürk vekili avukat Yusuf Ayık  ile 1-…. Oto Dağ. A.Ş 2-…….Oto Tic. A.Ş vekili avukat ………. aralarındaki dava hakkında İstanbul 4.Tüketici Mahkemesinden verilen 11.9.2009 tarih ve 130-338 sayılı hükmün Dairenin 14.4.2010 tarih ve 2009/14187-2010/5070 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.


KARAR

Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK.nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, ve aynı kanunun 442 maddesi hükmünce 172.00 (Yüzyetmişiki) Lira para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, 30.9.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.                  

                                          

Başkan                      Üye                      Üye                     Üye                  Üye

A.Alkan             F.E.Kabasakal             H.Kara                 N.Şatır            M.Duman        

 

lira  

35.50  TL  RH.

35.50  TL  PH.

0.00  TL  Kalan

Okundu.                                            H

 

 

T.C
İSTANBUL
6.TÜKETİCİ MAHKEMESİ

 

Karar Özeti: 

Dava konusu olan araç ilk kez arızalanmış ve servise başvurularak tamiri yönünde işlem gerçekleştirilmiştir. O halde davacı 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasa ile değişik 4 maddesinde kendisine tanınan seçimlik haklardan onarım hakkını kullanmıştır. O nedenle bu maddeye göre değişim talebinin kabulü mümkün değildir. Somut olayda 4077 sayılı yasanın 13 ve Tebliğin 14. ve 6.maddelerindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerekir. Bilirkişiler raporlarında halen devam eden arızanın önemli olmadığını belirtmişlerse de, kullanım hatasından meydana gelmediğini ve ayrıca ayıp niteliğinde bulunduğunu da belirtmişlerdir. Satıcı, üretici-imalatçı, genel dağıtıcının sorumluluğu aracın satımı ile sona ermemektedir. Araçta herhangi bir arıza ortaya çıktığında arıza nedenini doğru şekilde ve kısa sürede tespit edebilecek ve arızayı gidererek tüketiciye aracı ayıptan ari olarak teslim edebilecek nitelikte servis istasyonları kurmak zorundadır. Somut olayda kullanıcı hatasından meydana gelmediği ve ayıp niteliğinde olduğu belirtilen arız çeşitli kereler servis hizmeti alınmasına ve iki kez yol bilgisayarının değişmesine rağmen giderilememiştir. Bu arıza yol emniyetini engelleyen bir arızdır. Arıza halen giderilememiştir. O halde 30 günlük tamir süresi de aşılmış olmaktadır. 4077 Sayılı yasanın 13.maddesi ve tebliğin 14 ve 6.maddelerindeki koşullar oluşmuştur. Davanın kabulü ile aracın yenisi ile değiştirilmesine karar vermek gerekmiştir.

 

HÜKÜM
1-) Davanın kabulü ile dava konusu … aracın aynı model ve nitelikte "0" km. yeni bir araç ile değiştirilmesine, davacıda bulunan aracın davalı tarafından geri alınmasına, … ilişkin Yargıtay Yolu açık olmak üzere verilen karar ----- açıkça okunup usulen anlatıldı.

Yukarıda verilen karar Yargıtay 13.Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleşmiştir.


T.C.
İSTANBUL
2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Karar Özeti:
… tüm delillere göre dava konusu aracın Sunroof mekanizmasının normal çalışmadığı garanti süresi içinde 3 kere servise götürülmesine rağmen arızanın giderilemediği, araçtaki Sunroof arızasının kullanım hatasından kaynaklanmadığı,imalat ve montaj hatasından kaynaklanabileceği, mevcut haliyle kendisinden beklenen nitelikte kullanılmasının mümkün olmadığı,aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğu anlaşılmış olup somut olayda 4077 sayılı yasanın 13.ve buna istinaden çıkarılan tebliğin 14.ve 6.maddesindeki şartların oluştuğu anlaşıldığından taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile aracın ayıplı olduğunun tespitine ve ayıplı aracın davalı tarafından davalı satıcı firmaya iadesiyle aracın aynısı ve 0 km`de yenisiyle davalı tarafından değiştirilmesine dair takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurma gereği hasıl olmuştur 

1. Davanın KABÜLÜNE,

2. …………………. Plakalı Model ………..marka ……………….. model aracın davacı tarafından davalı satıcıya İADESİNE ve aracın ve 0 KM, de yenisi ile dava tarafından değiştirilmesine,

Reddedilen kısım üzerinden Harçlar kanunu gereğince hesaplanan 1.566,00YTL harcı davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,

3. Davacı tarafça yapılan Toplam ……………………….. YTL mahkeme giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

4. Avukatlık ücret tarifesi gereğince davacı vekili için tayin ve taktir olunan …………… YTL Ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve bunun sonuçlarına ilişkin yasa yolu açık olmak üzere davacı asil ve vekili ……….. ile davalı vekili Av. …………..,in yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/12/2006

 

Mahkeme kararları Yargıtay 13.Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleşmiştir.

Dikkat: Yukarıdaki makalenin tüm hakları saklıdır (© Hukuk Makaleleri/ Tüketicinin Tercih Hakkı -2011). Makale veya makalenin herhangi bir kısmını veya Mahkeme Kararlarını, herhangi bir iletişim ortamında (internet, basın veya yerel ortamlar) veya mahkeme dava dosyalarında Av.Yusuf Ayık'tan yazılı izin alınmadan kullanılamaz. Aksi durumlar emeğe saygısızlık ve 5846 sayılı Fikir ve San. Es. Kanunu'na muhalefet anlamına geleceği gibi uğranılan zararlar nedeniyle de herhangi bir sorumluluk kabul edilmez.

Makaleler