Yargıtay

Triger zinciri kopması veya motorda yaşanan diğer bazı problemlerde genelde ithalatçı ve satıcıların tüketiciyi suçladığı ve kullanım hatasından kaynaklı problemler olarak sunmaya çalıştığını görmekteyiz. Günümüz otomotiv teknolojisinin geldiği aşama gözetildiğinde aşağıda detaylı olarak değerlendireceğimiz üzere problemlerin kullanıcı hatasından kaynaklanması çok özel durumlar harici mümkün değildir.

Otomotiv İthalatçı /distribütör veya satıcı taraflar, triger zinciri kopması hadisenin “ancak kullanıma bağlı sebeplerden” sözkonusu olabileceğini, ayrıca tüketicinin “yığdırma ve yanlış vites seçimi yapmak suretiyle” zincir kopmasına sebep olduğunu iddia etmektedir.  Bu iddiaların çoğu açıkça yanlış ve gerçeğe aykırıdır.

 

Triger zinciri kopması olayı, genellikle tüketicilerin düşük ve sabit bir hızda seyir halindeyken, aniden aracın motorunun sessiz kalması, davacının motorun durduğunu fark etmesi üzerine kontrollü olarak sağ şeride geçerek aracı durdurması şeklinde cereyan etmektedir. Tüketicinin ne bir “yığdırma”, ne bir “yanlış vites seçimi” davranışı sözkonusu olmamaktadır. Otomotiv İthalatçı /distribütör veya satıcı taraflar hiçbir dayanağı olmayan, tamamen gerçeğe aykırı suçlamalarda bulunmaktadır.

Otomotiv İthalatçı /distribütör veya satıcı tarafların tüketicinin aracı “yığdırarak” triger zincirinin kopmasına sebebiyet verdiği, sonra da bu konuda gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu iddiası, zaten ağır şekilde mağdur edilmiş ve haksızlığa uğratılmış olan tüketiciye hakaret niteliğindedir.

Bu durumlarda genellikle tüketiciler olayın hemen ardından Yol Yardım hizmetini aramakta, henüz motorun durmasının triger zinciri kopmasından kaynaklandığından tamamen habersiz oldukları için, telefondaki görevliyle olayın seyrini aynen aktarmakta, sorunun basit bir çözümü olup olmadığını ve yok ise ne yapması gerektiğini danışmaktadır.  Bu konuşmanın kayıtları genellikle Firmaların arşivinde bulunsa da bu kayıtlara ancak firmalar kendi ihtiyaç duyduklarında ortaya çıkarmaktadır.

Tüketiciler bilahare araç Yetkili Servise çekildikten sonra da, Otomotiv İthalatçı /distribütör veya satıcı tarafların markasına güveninden dolayı zaten arıza neyse layıkıyla giderileceği beklentisini taşıdığından, olayın gelişimini bir kere daha aynı samimiyet, dürüstlük ve detaylarla anlatmaktadır.

Bir otomobil motorundaki “triger zincirinin ancak kullanıma bağlı sebeplerden kopabileceği” iddiası ispata muhtaç olmakla esasen çoğu olayda da akla ve mantığa aykırıdır. 

Malum olduğu üzere, her türlü mühendislik ürününde olduğu gibi, otomobil motorlarında da gerek tasarım gerekse üretim hatalarına bağlı sebeplerden çeşitli arızalar ve kırımlar sözkonusu olabilmektedir. Son derece karmaşık bir tasarımı ve üretim süreci bulunan bir dizel motorunda yer alan, insan yapısı bir ekipmanda “ancak kullanıma bağlı sebeplerden” kırım olabileceği iddiası akla ve mantığa aykırıdır.

             

Bazı firma üretimi motorların tasarımıyla ilgili özel bir tercihten dolayı 2007 yılından beridir çok sayıda … marka araçta sabit hız ve viteste seyir halinde ansızın triger zinciri kopmasına sebep olduğu, tartışmalı olmayan, alenileşerek kamuoyuna mal olmuş bir gerçekliktir.

Hal böyleyken, davalı tarafın, dava konusu araçtaki triger zinciri kopması hadisenin “ancak kullanıma bağlı sebeplerden” sözkonusu olabileceği iddiası ayıplı araca bağlı hukuki sorumluklarını üzerinden atmak ve mahkemeleri yanıltmak amacını taşımaktadır.

 

 

Otomotiv İthalatçı /distribütör veya satıcı tarafların tüketicilerin aracın “düzenli bakımlarını ihmal ettiği gerekçesi” ve bu nedenle triger zinciri kopmasının “periyodik bakım ve yağ değişimlerinin aksatılmasına bağlı” gerçekleştiği iddiaları da yine çoğu olayda gerçeğe aykırıdır.

Şöyle ki:

Firmaların söz konusu araçlar için belirlediği periyodik bakım ve yağ değişimi aralığı genelde “10 000 – 15 000 km’de bir” olarak uygulanmaktadır. Tüketici aracı satın alındığı tarihten itibaren ortalama 10-11 000 km’lik aralıklarla Yetkili Serviste düzenli bakımdan geçirmiş ancak örneğin 31.08.2018 tarihinde triger zinciri kopması, aracın son düzenli bakımdan beri sadece 10 185 km yol yapmış durumdayken gerçekleşmiştir. Dolayısıyla 185 km hatta bin ikibin kilometre gecikerek yapılan bakımların triger kopmasına neden olmayacağın dair bilirkişi raporları mevcuttur.

 

4.3- Dava konusu araçta meydana gelen triger zinciri kopması hadisesi, bu konuda 2007 yılından beri devam eden kronik bir kötü şöhreti bulunan Bazı Firmaların üretimi bazı kronik arızalı tipi motorun tasarımı ve yerleştirmesinden kaynaklanmaktadır.

Tüketiciler genelde tüketici mahkemelerinde davaları, yalnızca kendi mağduriyetinin tazmin edilmesi için değil, gizli ayıpla ilgili sorumluluğunu üzerinden atmaya çalışan Firmaların kendisi ile aynı durumda olan bütün tüketicilerin haklarını ve emniyetlerini sağlayacak tedbirler almaya zorlamak amacıyla da açmaktadır.

 

Tüketiciler muhataplara yaptığı ve sonuç vermeyen sayısız sözlü görüşme ve sunumun yanısıra, gönderdiği e-mailler de “aracın ayıplı mal niteliğinde olduğunu, ücretsiz onarım talebi bulunmadığını, 6502 Sayılı Kanun’un kendisine tanıdığı seçimlik haklardan hangisini kullanmak istediğimi muhataplara bilahare yazılı olarak bildireceğini, onayı olmadan araçla ilgili hiçbir işlem yapılmaması talebini” açıkça ifade etmeleri gerekmektedir. Mümkünse bu mailler Otomotiv İthalatçı /distribütör veya satıcı tarafların KEP adreslerine iletilmelidir.  Ya da noterden ihtarname şeklinde gönderilmelidir.  

 “Sayın Yetkili,

Dün, aracımda 31 Ağustos 2017 tarihinde oluşan "trigger zinciri kopmasına" bağlı hasar ve akabinde Şirketiniz'ce takınılmış olan tutuma dair ekte yeniden sunduğum şikayet ve değerlendirme yazısına ilişkin olarak, aşağıdaki hususu ayrıca dikkatinize getirme ihtiyacı hissettim:

Yazıda kullandığım bahsi geçen hasardan kaynaklanan "mağduriyetlerimin giderilmesi" ibaresi, özellikle seçilmiş genel bir ibaredir. Yazıda "mağduriyetlerimin giderilmesi" amacıyla, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunmasına İlişkin Kanun'un 11. Maddesine binaen haiz olduğum seçimlik haklardan hangisini tercih edeceğim hususuna özellikle yer vermemiş olduğumun ayrıca altını çizmek isterim. Bu çerçevede, onayım olmadan aracımla ilgili herhangi bir "ücretsiz onarım" tasarrufu yapılmamasını özellikle talep etmekteyim. Bahsi geçen Kanunla haiz olduğum seçimlik haklardan hangisinden yararlanacağım hususunu, Şirketiniz'in şikayet ve değerlendirme yazım ışığında yapacağı değerlendirmeleri de dikkate alarak tarafınıza bilahare yazılı olarak arz edeceğim.

Saygılarımla”

Şeklinde bir ön bilgilendirme talebini içerebilir.

 

Tüketicilerin maruz kaldığı “seyir halinde motorun stop etmesi” hadisesi, işlek bir otobanda ve yüksek hızlarla seyrederken gerçekleşmesi halinde sürücü ve yolcuların hayatını tehlikeye düşürecek, kabul edilemez derecede büyük bir emniyet riski teşkil etmektedir. Can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaktadır.

 

•             Hal böyleyken, Otomotiv İthalatçı /distribütör veya satıcı taraflar motorun triger zinciri koparmak konusunda devam eden ve kötü şöhretini ve yarattığı mağduriyetleri kamuoyundan ve tüketicilerden saklamakta; tüketicileri adeta “pimi çekilmiş bir bomba” ile başbaşa bırakmaktadır. Gizli bir kusurdan dolayı seyir halinde bir aracın triger zincirinin kopması, ciddi emniyet riski yaratan vahim bir durumdur.

 

Küreselleşen dünyada, çok-uluslu otomotiv üreticileri, ürünlerini tek bir ulusal pazarda değil birçok ulusal pazarda piyasaya sürmekte; aynı ürünle ilgili bir gizli kusurdan dolayı başka bir ülkedeki tüketicilerin yaşadığı mağduriyetler bizim ülkemizdeki tüketicilerin haklarının korunması için dayanak oluşturmalıdır. Aynı şekilde bir ülkede tüketicilerin haklarını ve emniyetlerini korumak için verdikleri mücadele, diğer ülkelerdeki tüketicilerin hak arama süreçlerinin önünü açacaktır.

Triger zinciri kopması hadisesi pekala ilk kez bir tüketicinin aracında görülmüş olabilir.  Triger zinciri kopma sorunu, triger mekanizmasının motor içindeki yerleştirmesinden dolayı aşırı ısı ve vibrasyona maruz kalarak erken ve aşırı yıpranmasından kaynaklanabilmektedir. Bu erken yıpranan eleman bazı araçlarda, araç sabit seyir halindeyken aniden kırılmakta ve ağır hasar oluşturmaktadır.  Bununla beraber, tabi ki bu motorla donatılmış her aracı etkilememekte, sanayi ürünlerinde üretim ve tasarıma bağlı başka gizli ayıplarda olduğu gibi, adeta bir “talihsizlik piyangosu” gibi istatistiki olarak belirli sayıda araçta tezahür etmektedir. 

Aşağıda konu ile ilgili Yerel Mahkeme ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun emsal nitelikte kararı da sunulmuştur.

 

Saygılarımla.

 

 

Av. Yusuf AYIK

 

 

 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA


                T.C.

     İstanbul Anadolu

6. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

                                                                                                    GEREKÇELİ KARAR


ESAS NO: 2017/785 Esas

KARAR NO: 2020/106


HAKİM: O.F.Y

KATİP: A.G


DAVACI: O. D - Beyoğlu/ İSTANBUL

VEKİLİ: Av. YUSUF AYIK - Halaskargazi Cad. Küçük Bahçe Sk. No:29 Topdemir İş Merkezi D:18-19 34360 Şişli/ İSTANBUL

DAVALI : 1-  ... VE SATIŞ A.Ş. -  

VEKİLLERİ: Av. Şişli/ İSTANBUL

Av. 

DAVALI : 2- S OTOMOTİV VE TİC. A.Ş -  

VEKİLİ: Av. 

DAVA: Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 02/11/2017

KARAR TARİHİ: 28/01/2020

GEREKÇELİ KARARIN

YAZILDIĞI TARİH  : 03/02/2020

Taraflar arasındaki davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin ... 1.6 D-4D Comfort Extra marka, 34 .. .... plaka sayılı aracı 0 km olarak 20/05/2014 ve 23-05/2014 tarihli faturalar ile davalılardan satın aldığını, araç için ekstra para ödenerek davalıların tanıdığı "extra garantisi" ile garanti süresinin 23/05/2019 tarihine kadar devam ettiğini, araç 31/08/2017 tarihinde otoyolda 3.viteste yaklaşık saatte 50 km sabit hızda seyir halindeyken tehlikeli bir şekilde aniden stop ettiğini, aracın çekici yardımıyla davalılara ait yetkili servise götürüldüğünü, servisin yaptığı inceleme sonucunda, aracın triger zincirinin koptuğu ve triger zincirinin kopması sonucu motorun iç haznesinde ağır hasar oluştuğu, aracın onarımı için triger zinciri ve gergi elemanlarının yanı sıra silindirler içindeki 8 piston ve 8 sübabın tamamı dahil olmak üzere çok sayıda parçanın değişmesi gerekeceğinin bildirildiğini, araçta oluşan arıza ve hasar konusunda davalıların üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmediklerini, müvekkilce piyasada yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde, araçta kullanılan BMW Firması üretimi N47 tipi "1.6D-4D" dizel motorun tasarımıyla ilgili "gizli ayıp" niteliğinde bir kusurdan kaynaklandığını, N47 tipi motorlarda alışılmadık şekilde motorun arka kısmında kapalı bir bölgeye yerleştirilen triger zinciri mekanizmasının çok fazla titreşim ve ısıya maruz kaldığını, bu sebeple çok erken şekilde aşınma ve hatta aniden kopma riski bulunduğunu, erken kilometrede triger zinciri koparma sorununun BMW Firması üretimi N47 tipi motoruyla ilgili iyi bilinen kronik bir sorun olduğunu, bu sorunun 2007 yılından beri BMW ve Mini marka çok sayıda aracı etkilediği bilgilerine ulaştıklarını, yetkili servis görevlileriyle yaptığı telefon görüşmelerine ilaveten, 11/09/2017 ve 12/09/2017 tarihlerinde davalı Toyota şirketine konuyla ilgili mailler gönderildiğini ancak bir sonuç alınmadığını, davalılardan satıcı ve yetkili servis Sonkar tarafından müvekkil aleyhine keşide edilen Beyoğlu 13. Noterliğinin 26/09/2017 tarih ve 19232 yevmiye numaralı ihtarname ile aracın müvekkil tarafından ücret mukabili onarılmasına onay verilmediği için aracın 2 gün içerisinde şirket merkezinden teslim alınmasını aksi taktirde otopark ücreti ve zararların tazmin edileceğinin ihtar edildiğini, bunun üzerine müvekkilin aracı çekici vasıtasıyla servisten aldığını, akabinde, Beyoğlu 35. Noterliğinin 04/10/2017 tarih ve 26351 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi ve masraflarının 3 gün içinde ödenmesini talep ve ihtar etmelerine rağmen, davalılardan herhangi bir yanıt alamadıklarını, bir aracın henüz 55970 km'deyken triger zincirinin kopması kabili telif bir durum olmadığını, aracın gizli ayıplı olduğunu, bu gizli ayıbın, araç defalarca servise gitmesine rağmen davalılarca ağır ihmal ve kusurla tespit edilemediğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik, gizli ayıplı 34 .. .... plakalı aracın iade alınarak, iade ve değişime dair tüm masrafları davalılara ait olmak üzere 0 km ayıpsız misli ile değiştirilmesini, ayıplı malın neden olduğu zararlar kapsamında 3.823,00 TL kiralık araç masrafı, 295,00 TL çekici masrafı, 392,15 TL demonte durumdaki motor ve şanzuman parçaları taşımak için satın alınan plastik kutular ve koruyucu örtü bedelinin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. 

Davalı Sonkar Otomotiv San. Ve Tic. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle;yetki ve husumet itirazları olduğunu, Toyota marka dizel otomatik araçlarda her 10.000 km.de bir yetkili serviste zorunlu bakım ve onarımların yaptırılması gerektiğini, ancak davacının aracı belirtilen km.nin üstünde ki sürelerde servise getirdiğini, davacının aracı süresinde bakıma getirmemesinin açıkça kullanıcı hatası olduğunu, davacının aracı gereğinden fazla zorladığını, süresinde bakıma getirilmeyen araçta ilgili tespitlerin yapılamadığını, ve davacının kullanıcı hatası ve ihmalinin arızaya neden olduğunu, bu hasarın onarımı davacı tarafça kabul edilmediğinden, davacının maillerinden de görüleceği üzere ve talep ettiği şekilde, araç parçaları sökük vaziyette davacıya teslim edildiğini, davacının diğer taleplerinin ise ayıpla ve müvekkil şirketle hiçbir ilgisi ve alakası olmadığı gibi arada illiyet bağıda olmadığını, dava konusu aracın 2. El kullanım değer kaybı ve karıştığı hasarlı kazalar sonucu, araçta meydana gelen maddi değer kaybının tespitiyle asıl alacaktan mahsup edilmesini, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir. 

Davalı ... ... Pazarlama ve Satış A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazları olduğunu, davacının garanti süresinin uzatıldığına ilişkin iddialarına karşılık ise Garanti Extra, bir sigorta şirketi tarafından satılan poliçe çerçevesinde faydalanılan Makina Kırılması Sigortası olduğunu, bu poliçenin müvekkil şirket tarafından verilen ek garanti olarak kabul edilemeyeceğini, 3 yıllık garanti süresine ilave olarak bir sigorta şirketi tarafından sağlanan garantinin, aracın garanti süresini 5 yıla uzatmayacağının açık olduğunu, araçlarda, triger zincirinin kopmasının sebebinin, kullanıma bağlı bindirme, yığdırma ve yanlış vites seçimi yapmak suretiyle aracın aşırı zorlanması olduğunu, servis geçmişi incelendiğinde ise davacının belirtilen bakım aralıklarına uymadığını, dava konusu araçta üretimden kaynaklı bir arıza veya ayıp bulunmaması nedeniyle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. 

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan satın aldığı araçta gizli ayıp olup olmadığı, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, davacının maddi zararının bulunup bulunmadığı konularında toplanmaktadır. 

Dosyaya sunulan 04/04/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle ve sonuç olarak, her iki davalı tarafından da her ne kadar 10.000 KM de bir yetkili servis zorunluluğu olduğu, davacının araç bakımını geç yaptırdığı iddia edilmiş ise de, günümüz motor teknolojisinde her 10.000 km de bir bakım yapılmasının oldukça dar ve emniyetli periyotlarda olmakla beraber, periyodik bakımlardaki eksiklik ve gecikmelerin, aracın yapı ve kilometresi de gözönünde bulundurulduğunda, motor yağlama yağı ve ilgili motor iç aksam hareketli parçalarını etkileyeceğinin aşikar olduğunu, ancak davaya konu araçta meydana gelen triger zinciri kopma arızasının periyodik bakımlardaki gecikme ile doğrudan ilişkisi olmadığını, birkaç bin kilometrelik gecikmenin triger zincirindeki kopmayla hiçbir ilgisi olmadığını, davacının triger zincirine müdahalesinin mümkün olmadığını ve kullanım ve bakımlada ilişkilendirilemeyeceğini, davaya konu araçtaki triger kopması ve de buna bağlı olarak motorda meydana gelen subap, piston gibi parçaların değişmesine ve yarım motor değişimine neden olacak nitelikte arızanın tüketici kaynaklı meydana gelmesinin mümkün olmadığını, ancak üretim ve imalat kaynaklı olarak açığa çıkabileceğini, dolayısıyla dava konusu aracın ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği şeklinde kanaat bildirmişlerdir. 

Dosyaya sunulan bilirkişi heyet raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır. 

6502 sayılı  yasanın 11/1-ç maddesine göre malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketicinin imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme seçimlik hakkı bulunmaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrasında “ Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz “ hükmü yer almaktadır. 

Garanti Belgesi Yönetmeliğinin 9/(1) maddesinde “Tüketicinin, ücretsiz onarım hakkını kullanması halinde malın;

a)Garanti süresi içinde tekrar arızalanması,

b)Tamiri için gereken azami sürenin aşılması,

c)Tamirinin mümkün olmadığının, yetkili servis istasyonu, satıcı, üretici veya ithalatçı tarafından bir raporla belirlenmesi, durumlarında; tüketici malın bedel iadesini, ayıp oranında bedel indirimini veya imkan varsa malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini satıcıdan talep edebilir. Satıcı, tüketicinin talebini reddedemez. Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur." şeklinde düzenleme vardır.

Yargıtay HGK Kararı E.2009/4-441 K.2009/444 T.21.10.2009 tarihli kararı: " 12140 km’de seyir halindeyken aniden alternatör kayışı kopmuş, akabinde triger kayışı sıyrılmış, motorda ağır hasar oluşmuş; yapılan tamirlerde motorun birçok parçası değişmiş, böylece araç orijinal halini kaybetmiştir. Triger kayışı sıyrılmasına bağlı ağır motor hasarı; birçok parça değiştiği için araç orijinalliğini kaybetmiş; değer kaybı oluşmuş; ayrıca davacının araca güveni sarsılmış; misliyle değiştirilme talebi yerine getirilmeli; davacı değer kaybına ilişkin zararı karşılanarak da olsa bu aracı kullanmaya zorlanamaz." şeklinde hüküm tesis ettiği anlaşılmıştır. 

Taraflar arasında dava konusu aracın davalılar tarafından davacıya satılmadığı yahut satış bedelinin 72.123,29 TL olmadığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının, Toyota Verso 1.6 D-4D Comfort Extra marka aracı -0- km olarak ve 34 TR 2769 plaka takılarak 20.05.2014 ve 23.05.2014 tarihli faturalar ile davalılardan satın alındığı, dava konusu araç için ekstra para ödenerek davalıların tanıdığı "extra garantisi" ile 23.05.2019 tarihine  kadar garanti ettirildiği, aracın 31.08.2017 tarihinde otoyolda seyir halindeyken tehlikeli bir şekilde aniden stop ettiği, aracın çekici yardımıyla davalılara ait yetkili servise çekildiği, servisin yaptığı inceleme sonucunda; aracın triger zincirinin koptuğu ve triger zincirinin kopması sonucu motorun iç haznesinde ağır hasar oluştuğu aracın onarımı için triger zinciri ve gergi elemanlarının yanı sıra silindirler içindeki 8 piston ve 8 sübabın tamamı dahil olmak üzere çok sayıda parçanın değişmesi gerektiğinin davacıya bildirildiği ancak davacının bu hasarların onarılması için davalı servise yetki vermediği bunun üzerine davalı tarafından davacıya ihtarname gönderildiği ve söz konusu aracan servisten alınmasının istendiği, bunun üzerine davacı tarafından dava konusu aracın servisten çekici marifetiyle alındığı, davalıların dava konusu olaya ilişkin olarak üstlerine düşen edimleri yerine getirmemeleri üzerine davacı tarafından davalılara ihtarname gönderildiği, ancak davalıların üstlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemeleri nedeniyle işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere dava konusu aracın seyir halindeyken stop yaptığı ve araç servise götürüldüğünde triger zincirinin koptuğu ve buna bağlı olarak çok sayıda parçanın hasarlandığı anlaşılmaktadır. Davacı araçtaki hasarlara ilişkin olarak davalılara mail ile bilgi vermiş ise de herhangi bir cevap alamaması üzerine, Beyoğlu 35.Noterliğinin 04.10.2017 tarih ve 26351 yevmiye numaralı ihtarname ile davalılara  34 TR 2769 plaka sayılı ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi ve masraflarının 3 gün içinde ödenmesi talebi bildirilmiş olup, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmuştur. Somut olayda, 23/05/2014 tarihinde satın alınan araçta ortaya çıkan arızaların gizli ayıp olduğu, kullanım hatasından kaynaklanmadığı, imalat hatasına dayalı olduğu bilirkişi raporu ile sabit olmuştur. Davalı aksini ispat edemediği gibi bahsedilen arızaların hile teşkil ettiği kuşkusuzdur. Böylece davacının araçtan beklediği faydayı elde edemediği ve edemeyeceği anlaşılmıştır. Araçtaki arızanın giderilemediği de sabit olduğundan 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde yer alan seçimlik hakların kullanılabileceği davacının da aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep edebileceği kanaatine varılmıştır.

Öte yandan dava konusu araçta meydana gelen arızaların gizli ayıp kapsamında satıcı kusurundan kaynaklandığı bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup, davacı tarafından 28/09/2017 tarihli Bauhaus İnş. Mal.ve Ev. Ger. Ltd. Şti'den aracın davalı servisten alınması için satın alınan kutu vb.şeyler için toplam 392,15 TL ve 30/09/2017  tarihli Arzum Otom. İnş.ve Türz. Ltd. Şti. O.D adına çekici bedeli toplamı 295,00 TL'lik tutardan davalıların sorumlu olacağı ve bu tutarın davalılardan tahsili gerekir. Ayrıca aracın arıza nedeniyle hareket edemez durumda olması nedeniyle davacının araçsız kaldığı sürede kiraladığı araç bedeli olan 30/10/2017 tarihli Bay Jett araç kiralama bedeli toplamı olan 3.823,20 TL kiralama bedelini davalılardan istemesi yerindedir.

Açıklanan tüm bu nedenlerle, Yargıtay kararları ve bilirkişi raporu ışığında davanın kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.



HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın Kabulü ile; dava konusu  34 .. .... plakalı, 2014 Model, NMTDM26R90R004793 Şase nolu, ... marka, .... 1.6 D-4D Comfort Extra Tip otomobilin davalılar tarafından ayıpsız misli ile DEĞİŞİMİNE, birlikte ifa kuralı gereği İİK 24. maddesinin infaz aşamasında uygulanmasına,

2-Davacı tarafından yapılan masraflar toplamı olan 687,15 TL'nin 04/10/2017 ihtarname tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,

3-Araç kiralama bedeli toplamı olan 3.823,20 TL'nin, 04/10/2017 ihtarname tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,

4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.234,85 TL nispi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, 

5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarı ile yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesap edilen ... vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,

6-Davacı tarafından yapılan  (tebligat, müzekkere, bilirkişi vs.) toplam 1.567,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 

7-Artan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, hükmün tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere, karar verildi. 28/01/2020


Katip 222597                                                                    Hakim 219367

 ✍e-imzalı                                                                        ✍e-imzalı  

 

 

 

 

 

 

YARGITAY HGK İÇTİHATI

 

Triger kayışı sıyrılmasına bağlı ağır motor hasarı; birçok parça değiştiği için araç orijinalliğini kaybetmiş; değer kaybı oluşmuş; ayrıca davacının araca güveni sarsılmış; misliyle değiştirilme talebi yerine getirilmeli; davacı değer kaybına ilişkin zararı karşılanarak da olsa bu aracı kullanmaya zorlanamaz

 

Yargıtay HGK Kararı E.2009/4-441 K.2009/444 T.21.10.2009

 

·         12140 km’de seyir halindeyken aniden alternatör kayışı kopmuş, akabinde triger kayışı sıyrılmış, motorda ağır hasar oluşmuş;

·         yapılan tamirlerde motorun birçok parçası değişmiş, böylece araç orijinal halini kaybetmiş

 

İlgili Alt Mahkeme kararı:

 

Istanbul 2. Tüketici Mahkemesi E. 2009/150 K. 2009/26 T.13.05.2009

 

·         “bilirkişi raporunda bu durumun üretim hatası olarak nitelendirildiği sabittir”

 

 

Yargıtay'dan ‘Triger kayış' kararı

Yıllardır hayalini kurduğu sıfır otomobili alan tüketici, henüz 52 bin kilometrede olan aracın triger zinciri kopunca mahkemenin yolunu tuttu. Yenisiyle değiştirin talebi mahkemeden dönünce devreye Yargıtay girdi.

26 Ekim 2021 Salı, 11:07
 

Yargıtay'dan ‘Triger kayış' kararı

Abone Olgoogle-news

İçtihat Bülteni'nden edinilen bilgiye göre; 15 Mart 2012'de bayiden sıfır Citroen marka otomobil alan F.D., düzenli olarak yetkili serviste bakımını yaptırdığı aracın henüz 56 bin kilometredeyken triger zinciri kopmasıyla hayatının şokunu yaşadı.

 

 

Tüketici Mahkemesi'nin yolunu tutan mağdur sürücü, periyodik bakımlarını satın aldığı bayinin bünyesinde faaliyet gösteren serviste düzenli olarak yaptırdığını, otomobilin 4 sene sonra 52 bin kilometrede çalıştırılmak istendiğinde uyarı vermeksizin çalışmadığını öne sürdü. Çekici ile davalının yetkili bayii ve servisine götürüldüğünü, triger zincirinin kopmuş olduğu tespitinin yapıldığını dile getirdi.

52 bin kilometrede motor zincirinin zarar görmesinin mümkün olmadığını, mahkemece hazırlatılan bilirkişi raporunda araçtaki arızanın üretim hatasından kaynaklandığının belirtildiğini, otomatik vites araçta zincir değişikliğinin belirli durumlarda yapılması gerektiğini ileri sürerek, otomobilin satış bedeli olan 65 bin TL.'nin ödeme tarihi olan 15/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mümkün olmadığı takdirde şimdilik araçta meydana gelen arızanın giderimi bakımından kusursuz benzeri tutarı olan 1.000 TL ile araçtaki değer kaybı tutarı olan 500 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istedi.

YARGITAY DEVREYE GİRDİ

Davalı bayi ise davacının aracını 15/03/2012 tarihinde satın aldığını, ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna ilişkin iddiasının 15/03/2014 tarihinde sona erdiğini, davacının ise iddiasını 18/05/2016 tarihindeki dilekçesiyle ileri sürdüğünü hatırlattı. Bu haliyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının aracın bakımlarını zamanında yaptırmayarak triger dişlerinin zarar görmesine neden olduğunu, hasarın davacının kullanımından kaynaklandığını öne sürdü. Mahkeme; ayıbın gizlenmesinde satıcının ağır kusurunun olduğuna veya ayıbı tüketiciden gizlediğine yönelik bir kanaat oluşmadığı gerekçesiyle davanın iki yıllık garanti süresinden sonra açılmış olması nedeniyle reddine karar verdi. Davacı F.D. tarafından istinaf kanun yoluna başvuruldu. Bölge Adliye Mahkemesi, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verdi. Hüküm davacı tarafından temyiz edilince devreye Yargıtay 3. Hukuk Dairesi girdi.

Yüksek mahkeme normal şartlarda bir aracın triger zincirinin 120 bin ile 180 bin kilometre arasında kopabileceğine dikkat çekti. Emsal nitelikteki kararda şu ifadelere yer verildi:

“Tüketicinin gizli ayıp iddiası üzerine gerek delil tespiti sırasında gerekse yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında triger zincirinin muhafaza altında olduğundan yabancı cisim girerek kırılmasının söz konusu olamayacağı anlaşılmıştır. Zincirin uzaması ya da zincir bakımının zamanında yapılmaması sebebiyle zincir gergi sisteminin bozulması sonucunda bu zincirin gevşeyerek kırılabileceği, triger zinciri bakımlarının 120.000-180.000 km aralığında yapılması gereken bir bakım türü olduğu ortaya çıkarılmıştır. Ancak dava konusu aracın 56.285 kilometredeyken triger zincirinin kırılmış olmasının kullanıcı hatası olmayıp üretim ve malzeme hatasından kaynaklı olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar mahkemece; davanın garanti süresi içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, söz konusu arızanın kullanımdan kaynaklı olamayacağı, dışarıdan gelecek müdahalelere kapalı bir şekilde muhafaza altına alınmış olan triger zincirinin kırılmasının davalının ağır kusurundan ileri gelen gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşıldığından bu ayıp karşısında zamanaşımı süresinin tamamlanmasından söz edilemeyeceği gibi davacının garanti hükümlerine dayalı olarak da böyle bir dava açmasını engelleyen yasal düzenleme bulunmamaktadır. Mahkemece bu ilkeler çerçevesinde uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, Tüketici Mahkemesi'nin hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”

Dikkat: Yukarıdaki makalenin tüm hakları saklıdır (© Hukuk Makaleleri/ Tüketicinin Tercih Hakkı -2011). Makale veya makalenin herhangi bir kısmını veya Mahkeme Kararlarını, herhangi bir iletişim ortamında (internet, basın veya yerel ortamlar) veya mahkeme dava dosyalarında Av.Yusuf Ayık'tan yazılı izin alınmadan kullanılamaz. Aksi durumlar emeğe saygısızlık ve 5846 sayılı Fikir ve San. Es. Kanunu'na muhalefet anlamına geleceği gibi uğranılan zararlar nedeniyle de herhangi bir sorumluluk kabul edilmez.

Galeri

İlgili makaleye ait galeri bulunmamaktadır.

Video

İlgili makaleye ait video bulunmamaktadır.