SIFIR KİLOMETRE AYIPLI ARABA SATILAN (OTOMOBİL, ARAÇ) TÜKETİCİNİN HAKLARI : "AYIPLI ARACIN DEĞİŞİMİ İÇİN TEK ÖNEMLİ ARIZA DAHİ YETERLİDİR"
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) (YÜR. TAR.: 28.05.2014) Kabul Tarihi: 07.11.2013
R.G. Tarihi: 28.11.2013 R.G. No: 28835
Garanti belgesi
MADDE 56 – (1) Üretici ve ithalatçılar, tüketiciye yönelik üretilen veya ithal edilen mallar için içeriği yönetmelikle belirlenen bir garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Bu belgenin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcıya aittir.
(2) Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlamak üzere asgari iki yıldır. Ancak, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile belirlenebilir.
(3) Tüketici bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından onarım hakkını kullanmışsa, malın garanti süresi içinde tekrar arızalanması veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hâllerinde 11 inci maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı tüketicinin talebini reddedemez. Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.
(4) Hangi malların garanti belgesi ile satılmak zorunda olduğu ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.
AYIPLI MALI İADE EDEREK AYIPSIZ -0- KM YENİSİNİ VEYA GÜNCEL BEDELİNİ İSTEMEK TÜKETİCİNİN HAKKIDIR
Garanti kapsamında bulunan otomobil v.s gibi ulaşım araçları ve dahi iş makinesi gibi araçların yenisi ile değişimi ve ya bedel iadesi için 2’den fazla arıza gerçekleşmesi gerekmez. Daha önce yürülükte olan Garanti Belgesi Yönetmeliğinin aynı arızanın ikiden fazla, farklı arızaların dörtten fazla gerçekleşmesi gerektiğine dair hüküm yürürlükten kaldırılmıştır. Artık aracın ilk arızasında dahi aracın -0- km yenisi ile değişimi istenebilir. Veya sadece bir defa dahi tamir görmüşse araçta ikinci defa arıza gerçekleştiği taktirde tüketici aracını -0- km yenisiyle değiştirilmesini isteyebilir.
Sıfır kilometre araç satın alan otomobil tüketicisinin en büyük arzusu en azından garanti süresi içerisinde herhangi bir problemle karşılaşmadan aracını kullanmak ve daha sonra değer kaybına uğramadan aracını gerektiğinde satabilmektir. Ancak satın alınan otomobil(araç) henüz ilk 6 ayında arıza vermeye başlamışsa 6502 sayılı kanun 10 maddesine göre malda üretim hatasının varlığı yasal karinedir. Bundan sonra artık araçtaki arızanın kullanıcı hatasından kaynaklandığını ispat mükellefiyeti satıcı bayiye veya ithalatçı şirketlere aittir.
Garanti kapsamındaki araç ilk arızasında veya sadece bir (1) derfa dahi tamir görmüşse ve problem halen devam ediyor ise tüketici aracını -0- km yenisiyle değişimini isteyebilir veya ödediği bedelin iadesini isteyebilir.
Ayıplı malın (aracın) tanımı 6502 sayılı yasanın 8. maddesinde yapılmış olup tüketiciye tanınan haklar dört madde halinde 11. maddede sayılmıştır. Bu haklardan biri de aracın ücretsiz onarımı-tamiridir. Burada tüketicinin tek hakkı onarım değildir, onarım hakkı bu haklardan sadece bir tanesidir. Onarım yoluna giden araç sahibi eğer aracında tekrar bir arıza ortaya çıkarsa veya aracın tamiri için gereken azami 30 işgünü (yeni yönetmeliğe göre 45 iş günü) süre içinde tamir edilmemişse veya aracın tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hâllerinde 11 inci maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir.
6502 Sayılı yasanın 56. maddesinin yönlendirmesi ile tüketici bu sefer aracını verip 0 km yenisiyle değişimi, sözleşmeden dönme ile bedel iadesi veya bedel indirimi gibi diğer seçenekleri kullanmakta serbesttir. Yasa maddesi aşağıdaki gibidir.
Sonuç olarak belirtmek gerekirse ki, garanti kapsamındaki araç ilk arızasında yenisi ile değişimi istenebilir. Bu şistenmemiş ve araç tamire sokulmuşsa bu taktirde de arıza iki,nci defa gerçekleştiği taktirde tüketici aracını -0- km yenisiyle değişimini isteyebilir veya ödediği satış bedelini aynen geri alabilir.
Bunun için e-mail, ihtarname vb yollarla satıcıya ve ithalatçıya bu talebini iletmeli bu şekilde olumlu sonuç alınamazsa Tüketici Mahkemelerinde açılacak dava ile aracın -0- km yenisi iel değişimi ve diğer masraf ve zararlarının tahsili haklarını kullanabilecektir.
Konu ile ilgili Emsal Mahkeme Kararı :
T.C. e-imzalıdır
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2267
KARAR NO: 2022/902 TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI: 2018/719 Esas, 2019/396 Karar
DAVACI: N.A-
VEKİLİ: Av. YUSUF AYIK - Halaskargazi Cad. Küçük Bahçe Sk. No:29 Topdemir İş Merkezi D:18-19 34360 Şişli/ İSTANBUL
DAVALI: 1 -H. OTOMOTİV Y. VE PAZ.A.Ş -
VEKİLİ: Av. A.Y
DAVALI: 2 -M... ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ: Av. AT
İHBAR OLUNAN: 1 -M. OTOMOTİV TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ -
VEKİLİ: Av. ABDULLAH PEHLİVAN - İstanbul Dünya Ticaret Merkezi A-3 Blok K:16 No:461 Yeşilköy Bakırköy/İSTANBUL
İHBAR OLUNAN: 2 -N... MOTORLU ARAÇLAR LİMİTED ŞİRKETİ
DAVANIN KONUSU: Ayıplı Aracın Ayıpsız Misli ile Değişimi ve Tazminat
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022
Taraflar arasındaki ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi ve tazminat davasın verilen karara karşı taraf vekillerince süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.08.2017 tarihinde davalı yetkili bayiden müvekkili davacının satın aldığı M.... model ve marka sıfır aracın, satıştan 4 ay sonra "motor arızası işareti" verdiğini, yetkili bayide bazı müdaheleler ve tamiratlar yapılarak aracın teslim edildiğini; aracın 15000 km bakımı yapılırken yine araçtaki motor ve diğer şikayetler nedeniyle servis fişi altına alınarak arızanın kullanım kaynaklı olmadığı belirlenerek 23.01.2018 tarihli iş emri ile "turbo şarj borusu ve turbo şarj hava değişim/onarım" işleminin yapıldığını; 26.06.2018 tarihinde "manevra /direksiyon arıza" işareti verdiğini, direksiyonun kilitlenerek aracın yolda kaldığını, yetkili servis tarafından yazılım yüklenerek aracın müvekkiline teslim edildiğini; 25.09.2018 tarihinde aynı arızanın tekrarladığını, direksiyonun kilitlendiğini, aracın çekici yardımı ile servise götürüldüğünü, araçtaki arızanın direksiyon sisteminden kaynaklandığını ve tüm direksiyon sisteminin değişmesi gerektiğinin bildirildiğini, bunun üzerine distribütör ve satıcı firma ile yaptığı görüşmelerde aracın değişimini talep edilmişse de bu talebin reddedildiğini, hatta arızanın kullanım kaynaklı olduğu garanti kapsamında tamir edilemeyeceğinin bildirilerek tamir ücretini ödenmesinin istendiğini, ihtirazi kayıtla ödeme yapıldığı ve 05.10.2018 tarihinde aracı teslim alındığını, araçtaki problemlerin giderilemediğini, şu anda bir hata vermese dahi her an tekrar yolda kalılanabileceğini, aracın orjinalliğini yitirmiş olması nedeniyle araca olan güvenin kalmadığını, araçtaki arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğunu ileri sürerek, aracın misli ile değiştirilmesi ve tahsil edilen 26.600,27 TL onarım masrafının tahsiline; mümkün olmaması halinde 26.600,27 TL lik onarım masrafı ile birlikte şimdilik 10.000 TL değer kaybına ilişkin taleplerinin ödeme ve dava tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile hüküm altına alınması talep ve dava olunmuştur.
Davalı M.... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; araçtaki arıza bilgilerinin davacı tüketiciden ağır kusur ve hile ile gizlendiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, dava konusu aracın servise bakım için başvurduğunu araçta herhangi bir arıza bulunduğu vs yönünde bir başvurunun sözkonusu olmadığını, aracın 23.01.2018 tarihinde 15.000 km bakımı için yetkili servise bırakıldığını, her ne kadar " diğer şikayet nedeni ile servis fişi altına aracın arızasının kullanım kaynaklı olmadığı " şeklindeki ifadenin hatalı olduğunu, zira dava konusu aracın servise bakım için başvurduğunu, 26.06.2018 tarihinde N. ... AŞ'ye manvera yardım ikazı yanıyor şikayeti ile giriş yaptığını, şikayetin garantiden giderilerek aracın sorunsuz olarak davacıya teslim edildiğini, 03.09.2018 tarihinde M ... Aş ye "araç ön kısmından çukura düşmüş, hasar tespit onarım" şikayeti ile başvurulduğunu, dolayısıyla dava konusu aracın hasarlı olduğunu, 25.09.2018 tarihinde direksiyonda serleşme oluşyor şikayeti ile M.. Aş ye başvurulduğunu, sunulan fotoğraflarda da görüldüğü üzere jantlarda oluşan darbelerin aracın kullanımı sırasında kaldırıma çıkartılması sonucu oluştuğunun servis tarafından değerlendirildiğini, kullanıma bağlı olarak oluşmuş olan arızanın garanti kapsamında sayılamayacağını, belirtilen şikayetlerin tamamen birbirinden farklı şikayetler olduğunu, kanunun emredici hükümlerine göre verilen garanti ayıba karşı tekeffül müessesini ortadan kaldıracak nitelikte, her şikayet ve arızanın aracın değiştirilmesi veya bedelin iadesine sebep olacak nitelikte olduğunun düşünmenin hukuka ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu, araçta maldan yararlanmayı önemli ölçüde azaltacak ya da ortadan kaldıracak imalattan kaynaklı herhangi bir ayıp sözkonusu olmadığını, davacının onarım seçimlik hakkını kullanmış olup şikayetin giderildiğini, dava konusu aracın sahibinin kullanımına bağlı hasarlı araç olup olmadığının araştırılması taleplerinin olduğunu, hal ve şartların sözleşmeden dönmeyi haklı göstermiyorsa da hakim kullanılan dönme hakkının yerine sadece bedel indirimine hükmedebileceğini, avans faizi talebinin mümkün olmadığını, değer kaybına ilişkin talebin hukuken mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı H... AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; araçta imalat ve üretimden kaynaklı bir kusur bulunmadığını, aracın ayıpsız bir şekilde davacıya teslim edildiğini, aracın H .. Otomotivin yetkili servisine getirilmemesi nedeniyle varsa servis hatasının aracın teslim edildiği ve onarımına izin verilen servislerden zararın talep edilmesi gerektiği, aracın servise getirilerek garanti kapsamında onarımlarının yapıldığını, araç değişimine karar verilebilmesi için araçta imalat hatası bulunması ve bu arızanın esaslı olması ve gidirelebilir mahiyette olmaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince; "direksiyon kutusu arıza onarım bedeli toplam 26.600,27 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine" karar verilmiş; bu karar taraflarca istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu aracın müvekkili tarafından servise bırakıldığını ancak davalılar ve yetkili servisleri tarafından müvekkilinin onayı dışında tamir edilerek tamir masraflarının tahsil edildiğini, müvekilinin aracın değişimine dair talep haklarını saklı tutarak ve bu konudaki şerhi araç teslim tutanağı altına yazarak aracın teslim alındığını, mahkemece belirlenen tamir masrafları araç değerine oranla önemsiz bir miktar olmayıp misli ile değişim kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilin önemli bir bedel ödeyerek ve güvenilir olduğunu düşünerek aracı 0 km aldığını, oluşan arızalar nedeniyle araçtan beklenen faydanın sağlanamadığını, misli ile değişime yönelik karar verilmesi gerektiğini, bir taraf için ticari olan iş diğer taraf için de ticari olacağından avans faizine hükmedilmesi gerektiğini ve faizin de ödeme tarihinden itibaren iade edilmesi gerektiğini beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, öncelikli talep doğrultusunda aracın ayıpsız misli ile değişimine ve tamir masraflarının tahsili yönünde karar verilmesi, mümkün değilse davanın kabulü ile araç tamir masraflarının yasal faizi ile değil avans faizi ile ödeme tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı H.. Otomotiv vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu arıza nedeniyle imalat/üretim hatası bulunduğuna dair varılan hükmün hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna yaptıkları itiraza itibar edilmediğini, araç üzerinde üstün körü bir inceleme yapıldığını, araç üzerinde yapılan hiçbir teknik inceleme verisi bulunmadığını, bilirkişilerin servis kayıtları, formlar vs belgeri incelenmek suretiye kanaate vardıklarını, rapor bu haliyle hükme esas alınamayacağını, aracın aslına uygun onarım yapılmadan tüketiciye teslim edildiyse olayda servis hatasının bulunup bulunmadığı ayrı bir konu olduğunu, aracın ayıpsız kusursuz bir şekilde davacıya teslim edildiğini, direksiyon kutusu arızasının davacının kötü kullanımı nedeniyle meydana geldiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı M .. A.Ş vekili istinaf dilekçesinde dilekçesinde özetle; dava konusu aracın 23.01.2018 tarihinde 15.000 km bakımı için yetkili servise bırakıldığını ve aracın bakım işlemlerinin yapıldığını, 26.06.2018 tarihinde N... Motorlu Araçlar Türk AŞ'ye "manvera yardım ikazı yanıyor" şikayeti ile giriş yaptığını, şikayetin garantiden giderilerek aracın sorunsuz olarak davacıya teslim edildiğini; 03.09.2018 tarihinde M.. Ticaret Türk AŞ'ye "araç ön kısmından çukura düşmüş, hasar tespit onarım" şikayeti ile başvurulduğunu, dolayısıyla dava konusu aracın hasarlı olduğunu; 25.09.2018 tarihinde "direksiyonda serleşme" şikayeti ile M... Ticaret Türk AŞ'ye başvurulduğunu, sunulan fotoğraflarda da görüldüğü üzere jantlarda oluşan darbelerin aracın kullanımı sırasında kaldırıma çıkartılması sonucu oluştuğunun servis tarafından değerlendirildiğini, kullanıma bağlı olarak oluşmuş olan arızanın garanti kapsamında sayılamayacağını, belirtilen şikayetlerin tamamen birbirinden farklı şikayetler olduğunu, bilirkişi raporundaki servis tarafından direksiyondaki arızanın kök nedeni tespit edilmeden ve de tekrar soketin takılarak çalıştığının görülmesi üzerine müşteriye teslim edildiği tespit edilmiştir şeklindeki değerlendirme mezkur araçla ilgili servis işlemlerini yapmış olan servisin sorumluluğunu doğuracağından herhangi bir servis hizmeti vermeyen ithalatçı müvekkil şirketin sorumlu tutulmuş olmasının hatalı olduğunu, davacının şikayetinin üretim kaynaklı bir arızadan kaynaklanmadığından imalatçının/ithalatçının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bilirkişi tarafından arızanın servis kusurundan kaynaklanıp kaynaklamadığının tespitinin gerektiğini, bilirkişi raporundaki üretim hatasına ilişkin görüşün hiçbir teknik veriye dayanmadığını, servis kayıtlarındaki işlemlerin nitelikleri ve aracın kullanımına engelleyen bir durum olmadığı hususlarının gözardı edildiğini, bilirkişi raporunda dava konusu aracın kullanıma bağlı hasara uğradığının belirtildiği ancak bu hasarın araçta yaratmış olduğu değer kaybı ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, dava konusu aracın sahibinin kullanımı sırasında trafik kazasına karşımış hasarlı bir araç olduğu hususu bilirkişiler tarafından tespit edildiğini, bu kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı yönünden bir değerlendirme yapılmadığını, dava konusu aracın kullanımı sırasında meydana gelen kaza sonucunda aracın hasarlanmasının kullanıcı kaynaklı olduğunu, ek raporun da aynı gerekçe ile yetersiz olduğunu, itirazları karşılar nitelikte olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı misli ile değişim talebinin yanı sıra aracın onarımı için yapılan masrafların tahsili; mümkün olmaması halinde ise onarım masrafları ile birlikte araçtaki değer kaybı belirlenerek bunun tahsili isteklerine ilişkindir.
Davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın ayıplı olduğu ve bu ayıbın üretimden kaynaklı olduğuni ileri sürmüş; davalılar ise ayıp iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış, araç satış sözleşmesi ve aracın servis formları ve araçta tamire ilişkin kayıt ve belgeler getirtilip alınan bilirkişi kök ve ek raporlar gözetilerek, dava konusu araçta üretim ve imalat kaynaklı ayıbın bulunduğu, davacının araçtan beklenen faydayı sağlayamadığı, direksiyon kutusundaki parçanın onarımının değer kaybı oluşturmayacağı, aracın ücretsiz değişimini gerektirecek ölçüde araçta hasar oluşmadığı gerekçesi ile davacının aracın onarımı için yapmış olduğu 26.600,27 TL masrafın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Dava konusu aracın 06.08.2017 tarihinde 152.078,60 TL bedelle davacı tarafından sıfır (0) km olarak satın alındığı, davalı H.. Otomotiv'in aracın satıcısı, diğer davalı şirketin ise aracın üretisici/ithalatçısı olduğu anlaşılmaktadır.
23.01.2018 tarihinde 15.760 km'de, 30.04.2018 tarihinde 24.210 km'de, 26.06.2018 tarihinde 30.400 km'de, 16.07.2018 tarihide 32.069 km'de, 03.09.2018 tarihinde 41.355 km'de, 05.10.2018 tarihinde 41.356 km'de, 21.12.2018 tarihinde 49.101 km'de araca servis tarafından bir takım iş ve işlemler yapıldığı; davacının 05.10.2018 tarihli işlem nedeniyle yapılan" direksiyon dişli kutusu, yürür aksam ölçümü, hidrolik direksiyon sökülmesi ve takılması, çekici ücreti" olmak üzere ihtirazi kayıt koymak suretiyle toplam 26.600,27 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, öncelikle araçta üretimden kaynaklı gizli ayıp bulunup bulunmadığı tespit edilerek, aracın misli ile değiştirilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, bu mümkün değil ise araçta bir değer kaybının oluşup oluşmadığı ile "ücretsiz onarım hakkı" nedeniyle buna ilişkin yapılan masraflarının iadesinin mümkün olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gereklidir.
6502 sayılı Yasa'nın 11/1.maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır.6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı Yasa'nın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır. Görüleceği üzere yasa koyucu, 11. maddenin birinci fıkrası ile tüketicinin seçimlik haklarını sıralama yoluyla düzenlemiş, bu seçimlik haklardan “ücretsiz onarım” ve “malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi” seçimlik haklarının kullanılması halinde karşı taraf için hakkaniyete aykırı olarak orantısız güçlüklerin ortaya çıkması halini ise tüketici insiyatifinde olan seçim hakkının bir istisnası olarak aynı maddenin üçüncü fıkrasında hüküm altına almıştır.
Bu düzenleme ile aynı mahiyette olan bir düzenlemeye de 6098 sayılı TBK’nın 227/3. maddesinde yer verilmiş olup, buna göre, “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” Her iki düzenlemede esas olarak kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. (Yargıtay 13.HD'nin 2018/929 Esas-2020/2698 Karar sayılı, 20/03/2018 gün ve 2018/3387 Esas-2020/5467 Karar sayılı ilamları)
İlk derece mahkemesince araç başında yapılan keşif sonrası, konusunda uzman Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi öğretim üyelerinden teşekkel bilirkişi heyetinden alınan 22.09.2019 tarihli raporda "Davaya konu aracın servis geçmişi incelendiğinde; 26.06.2018 tarihli servis evrakı ve eklerinden anlaşılacağı üzere, aracın gösterge panelinde manevra ikazı ışığı yandığı ve de aracın çekici marifetiyle 30.400 km'deyken yetkili servise götürüldüğü tespit edilmiştir. Garanti formunda ise, araca acil servis hizmetinin uygulandığı ve de direksiyonun ağır olduğunun görülerek çekici ile servise getirildiği, aracın kumanda kutusunu tanımadığının görüldüğü ve manuel olarak da kumanda kutusuna bağlanılamadığı, direksiyon geriliminin ölçüldüğü ve de hattın kontrol edildiği ve de problem görülmediği, ardından direksiyon soketinin takıldığı ve çalıştığının görülmesi üzerine, test sürüşüne çıkıldığı tespit edilmiştir. Ancak, servis tarafından direksiyondaki arızanın kök nedeninin tespit edilmeden ve de tekrar soketin takılarak çalıştığının görülmesi üzerine müşteriye teslim edildiği tespit edilmiştir. Ş. A. 'ın Hasar Servis Müdürlüğü'ne yazmış olduğu beyanda, 31/08/2008 tarihinde saat 22:30 esnasında yol üzerindeki hafif bir çukura girmesi sonucunda jant ve motor korumasının hasar gördüğü, bir süre sonra aracına manevra arıza ikaz ışığı yanarak direksiyon simidinin dönmediğini ifade etmiştir. Diğer taraftan, tahkikat evrakına ibraz edilen servis formları ve ekspertiz raporu beraber değerlendirildiğinde, davaya konu aracın 31/08/2018 tarihli olayda, yalnızca direksiyon kutusunun arıza yapması ve dier aksamlarının meydana gelen olayda hasar görmemiş olması, davaya konu direksiyon kutusu arızasının zaten halihazırda mevcut olduğu kanaati heyetimizce oluşmuştur. Zira, davaya konu aracın yalnızca direksiyon kutusunun arızalanarak, çukura girmeden dolayı rot kolları, rotiler, salınacak ve süspansiyon sisteminin herhangi bir ciddi hasar almaması ve değişmemesi, davaya konu arızanın zaten halihazırda araçta mevcut olana ve aslına uygun onarım gerçekleştirilmeden tüketiciye teslim edilen aracın direksiyon kutusu kaynaklı meydana geldiği, dolayısıyla davaya konu aracın Ayıplı Mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, davaya konu direksiyon kutusu arızasının onarım bedelinin 05/10/2018 tarihli e faturadan da anlaşılacağı üzere 26.600,27 TL tuttuğu ve bu meblağın tüketici tarafından ödendiği tespit edilmiştir." görüş ve kanaatine varılmıştır.
İtiraz üzerine aldırılan 24.04.2019 tarihli ek raporda "...davaya konu araçta yalnızca direksiyon kutusunun çukura girmeden dolayı arızalanarak rot kolları, rotiller, salıncaklar ve taşıt askı sistemlerinin hasar almamasının davaya konu araçta üretim ve imalat kaynaklı ayıbın mevcut olduğunu gösterdiğini ve ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği ancak davaya konu direksiyon kutusu arızasının onarımının gerek 01/06/2015 tarihli Hazine Müşteşarlığının hesaplama yöntemine gerek SED'e göre gerekse de yerleşik içtihatlarca belirlenen reel değer kaybına göre, sökülebilir, takılabilir dışarıdan görünmeyen direksiyon kutusu gibi bir parçanın onarımının değer kaybı oluşturmayacağı..." görüş ve kanaatine varılmıştır.
Somut olay ele alındığında; Dava konusu aracın sıfır kilometre olarak 06.08.2017 tarihinde 152.078,60 TL bedelle satın alınmasını mütekaip, 1 - 1,5 yıllık süre içerisinde değişik tarihlerde benzer şikayetlerle servise götürülmüş olduğu, bazılarında yolda kalarak çekici marifetiyle servise götürelebildiği, son olarak " direksiyon dişli kutusu, yürür aksam ölçümü, hidrolik direksiyon sökülmesi ve takılması, çekici ücreti " olarak 26.600,27 TL tahsilat yapıldığı, araçta yapılan direksiyon dişli kutusunun değiştirilmesi işleminin araçta beklenen faydayı azaltarak, davacı tüketicinin araca olan güveninin azalmasına yol açtığı, alınan bu miktar araç bedeli olan 152.078,60 TL ile oranlandığında azımsanamayacak bir oranın ortaya çıkacağı, davacının onarım bedeline ilişkin tahsilat yaparken " ihtirazi kayıt " düştüğü, bu hususlar birlikte ele alındığında TKHK'nun 11/3 maddesinde hüküm altına alınan "misli ile değişim" seçimlik hakkın kullanımının yasal şartlarının oluştuğu, bu halde davacıdan tahsil edilen onarım bedelinin davalılar tacir oldukları gözetilerek avans faizi ile hüküm altına alınması gerektiği anlaşılmaktadır. Davacı istinaf talebinde haklıdır.
Bu itibarla; davalıların istinaf taleplerinin reddine, davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK m.353/1-b-2 gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu aracın seçimlik haklar kullanılmasına rağmen üretimden kaynaklı gizli ayıp mevcudiyeti ve tekrarı nedeniyle misli ile değişim talebinin kabulüne, dava konusu aynı özellik ve vasıflardaki aracın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının elindeki ayıplı aracın davalıya teslimine, davacıdan alınan 26.600,27 TL onarım bedelinin davalılardan avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A.İstinaf Başvurusu Yönünden;
1.Davalıların istinaf taleplerinin REDDİNE,
2.Davacının istinaf talebinin KABULÜNE, HMK m. 353/1-b-2 uyarınca BAKIRKÖY 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 23/05/2019 tarih, 2018/719 Esas, 2019/396 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davacı lehine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
4.Alınması gereken istinaf harçları peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
B.Davanın Esası Yönünden;
1.DAVANIN KABULÜNE; dava konusu 3.. ... plakalı, M.... marka ... motor nolu, ... şase nolu kutup beyazı araç ile aynı özellik ve vasıflardaki "0 km" aracın tüm değişim masrafları davalılara ait olmak üzere davalı H ... A.Ş'den alınarak davacıya verilmesine,
Davacının elindeki dava konusu 3.. ... plakalı, M.... marka ... motor nolu, ... şase nolu .. ayıplı aracın tüm değişim masrafları davalılara ait olmak üzere,trafik sicil kaydı üzerinde varsa tüm vergi,trafik cezası,haciz v.b tüm takyidatlardan ari olarak davalı H ... A.Ş.'ye teslimine,
Davacıdan alınan 26.600,27 TL onarım bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihi olan 12/10/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap edilen ... TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3.Alınması gereken 12.205,51 TL karar ve ilam harcından ilk derece mahkemesi kararı sonrası bakiye karar harcı olarak yatırılan 1.817,06 TL'nin düşülerek bakiye 10.388,45 TL'nin davalılardan alınarak Hazineye irad kaydına,
4.Davacının yargılama aşamasında yapmış olduğu toplam 2.057,65 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalıların yapmış oldukları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına
6.Bakiye gider avanslarının karar kesinleşince yatıran taraflara iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, HMK m. 361 uyarınca, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 06/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
30674
Üye
35849
Üye*
105032
Katip
130450
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
ESAS NO: 2022/5138
KARAR NO: 2022/6501
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ: 06/04/2022
NUMARASI: 2019/2267-2022/902
DAVACI: N.A VEK. AV. YUSUF AYIK
DAVALI: 1 -H ......... A.Ş
VEK. AV. A. Y.
2 -M. ... ANONİM ŞİRKETİ VEK. AV. A. T.
İHBAR OLUNAN: 1 -M. . OTOMOTİV TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ VEK. AV. A.P
2-.............. MOTORLU ARAÇLAR LİMİTED ŞİRKETİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI: 2018/719-2019/396
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı mal davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında verdiği kararın, davalı H Otomotiv Yatırım ve Pazarlama A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi duruşmalı, davalı M.. A.Ş. vekili tarafından duruşmasız olarak istenilmişse de, temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, taraf vekillerinin süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteklerini incelenmesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
./..
ESAS NO: 2022/5138 -2-
KARAR NO: 2022/6501
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 9.154,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı H ... Otomotiv Yatırım ve Pazarlama A.Ş.'ne 9.154,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı M .. A.Ş.'ne yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 14/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
M. DUMAN
Üye
H. ÖZDEMİR
Üye
A. F. AYAZ
Üye
H. KANIK
Üye
E. ATEŞ
T.C.
İSTANBUL
9. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2014/600 Esas
KARAR NO: 2015/1690
HAKİM: S.S 38757
KATİP: E.K 169666
DAVACI : A.Ö - Maltepe-İst. Merkez/ İSTANBUL
VEKİLİ: Av. YUSUF AYIK - Halaskargazi Cad. Küçük Bahçe Sk. No:29 Topdemir İş Merkezi D:18-19 34360 Şişli/ İSTANBUL
DAVALI : 1- V. O. LTD.ŞTİ - Ümraniye İstanbul Merkez/ İSTANBUL
VEKİLİ: Av. A. Y ... Beyoğlu/ İSTANBUL
DAVALI : 2- V..R OTOMOBİL VE YEDEK PARÇA SAN VE TİC. A.Ş Üsküdar/ İSTANBUL
VEKİLİ: Av. D.Ş - Şişli/ İSTANBUL
DAVA: Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/08/2014
KARAR TARİHİ: 03/11/2015
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2015
Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile; müvekkili tarafından 20/12/2012 tarihli fatura ile davalı Bayi Volcar Otomobil'den 34 ... ... PLAKA NOLU YV1FS84ABD2193... motor nolu 2012 model Volvo S60 Power Shitf Pre tipi araç -0- km olarak satın alındığını, satın alınan bu otomotik vites aracın ilk hareket anında (özellikle sonbahar) stop ettiğini, sürekliliği olmayan bu fakat sık karşılaşılan bir durum olduğunu, aracın stop etmese bile devir düşerek araba da titreme yaptığını, sorun için davalı taraf olan Volcar başvurulduğunu, ancak sorunun halledilmediğini, sürekli aynı sorunun tekrarladığını, kredi ile borçlanarak sorun yaşamadan kullanmak istediği marka değerine güvenerek aldığı otomobil davacıyı daha büyük sıkıntılar yaşattığını, davacı tarafın davalılara yaptığı başvuruların sonuçsuz tamir denemeleriyle sonuçlandığını belirterek dava konusu aracın iade alınarak tüm iade ve değişim masraflarının davalılara ait olmak üzere -0- km ayıpsız yenisi ile değişimine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davadır.
Davalı Volcar Otomobil vekili cevap dilekçesi ile; müvekkil firma, dava konusu aracı imalatta öngörülen standartlarda tam ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, aracın ayıplı olduğu iddiasının doğru olmadığını, davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinde talep hakkı bulunmadığını, müvekkil şirket bayi olup, davanın aracın üreticisi olan Volvo Otomobil Tic. Ltd. Şti. ye yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Volvo Car Otomobil vekili cevap dilekçesi ile; yargılamaya konu araçta gizli veya açık herhangi bir ayıp ve imalat hatasının olmadığını, aracın cihaza bağlandığını, yetkili servis tarafından aracın gerekli yazılım güncellenmesi ve adaptasyonlarının yapıldığını, motorun soğukken test edildiğini, aracın önceki motor kontrol modülü yazılımı İsveç ile uzak bağlantılı kurularak araca yüklendiğini, ve herhangi bir arızaya rastlanmadığını belirterek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemeler ve yapılan değerlendirmeler neticesinde; mahkememizce davaya konu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır, üçlü bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 14/07/2015 tarihli raporda; davaya konu aracın 08/05/2015 tarihinde Mahkeme heyeti önünde yapılan incelemeden sonra, İTÜ Makine Fakültesi Otomotiv Anabilim Dalı Motorlar ve Taşıtlar Laboratuvarına getirtilerek bilirkişi heyetince incelemelere ve testlere tabi tutulduğu, dosya içeriğinden davacı, arıza ortaya çıkınca onarım hakkını kullanmış ise de arızanın garanti süresi içinde giderilemediği, bu gözle bakınca uzun dönemde tamir süresinin aşılmış olduğu ve arızanın tamirinin mümkün olmadığı ve bu durumda diğer seçimlik hakkını kullanabileceğini, ayrıca davalı taraf her ne kadar aracın garanti süresi içinde onarılmış olduğu iddiasında ve dolayısıyla tüketici kanunun ihlalinin söz konusu olmadığı görüşünde ise de, heyetimiz aracın sahip olduğu ve defalarca ortaya çıkan, aracın km' si dikkate alındığında (şu anda 30.914 km gibi düşük bir değer ) ileride de ortaya çıkması beklenebilecek olan çalışma arızasının garanti süresi içinde başladığı ve devam etme potansiyeline sahip olduğu bu nedenle davalı tarafından giderilmiş bir arıza olarak görülemeyeceği düşüncesinde olduğu, bu doğrultuda davacının aracında kesikli olarak ortaya çıkan ve kısmen süreklilik kazandığı anlaşılan çalışma arızalarının, kullanım hatasından kaynaklanmadığı, araç satın alınırken belirlenme imkanına sahip olmadığı, ancak aracın normal kullanım ömrüne göre oldukça kısa bir sürede ortaya çıktığı, dolayısıyla gizli ayıp niteliğinde sayılması gerektiği, araçtan faydalanma imkanını belli bir oranda kısıtladığı, garanti süresi içinde başlamış dolayısıyla geçmiş ve gelecekteki her türlü onarımının garanti kapsamında yapılması gerektiği, normal kullanım sonucu ortaya çıkabilecek parça eskimesi vb. arızaları dışına kalan arızaların bir daha tekrarlanmayacak şekilde giderilmesinin tamamıyla davalının sorumluluğunda olan bir husus olduğu görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi, davacı tarafın talebi ve tüm dosya kapsamından bilirkişi heyeti raporunun hüküm kurmaya yeterli olduğu gözönüne alınarak davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Açılan davanın KABULÜNE;
34 .. ... plaka nolu YV1FS84ABD2193... şase, D4162T2246... motor nolu 2012 model Volvo S60 Power Shift Pre tipindeki aracın davacı tarafça davalılara teslimine,
Aracın davacı tarafça davalı taraflara teslimi halinde aynı özelliklere sahip sıfır kilometre yeni aracın davalılarca davacı tarafa verilmesine,
Harçlar Yasası gereğince hesaplanan 5.188,31-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Av. Asg. Ücrt. Trf. Gereğince 8.476,20-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 103,65-TL tebligat ve yazışma giderinin ayrıca 1.050,00-TL bilirkişi ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, gider avansından kalan bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili, Davalı Volcar vekili ve davalı Volvo car vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/11/2015
Katip 169666 Hakim 38757
e-imzalıdır e-imzalıdır
Yukarıdaki karar Yargıtay 13.Hukuk Dairesi tarafından ONANARAK kesinleşmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
İstanbul Anadolu
3. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2014/1424 Esas
KARAR NO: 2018/356
HAKİM: E.Ç. 151484
KATİP: M.B. 181462
DAVACI : A.Ç
VEKİLİ: Av. YUSUF AYIK - Halaskargazi Cad. Küçük Bahçe Sk. No:29 Topdemir İş Merkezi D:18-19 34360 Şişli/ İSTANBUL
DAVALI : T. T PAZARLAMA VE SATIŞ A.Ş, -
VEKİLİ: Av. M.H
DAVA: Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/09/2014
KARAR TARİHİ: 10/04/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 30/04/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu .. ... 227 plakalı Toyota marka Corolla 1.4 D-4D Elegant S/D tipi 2012 model otomobilin 17/12/2012 tarihinde "0" kilometre olarak satın alındığını, satın alındıktan kısa bir süre sonra araçta problemler çıkmaya başladığını, ilk önce aracın yokuş çıkamadığını stop ettiğini, müvekkilinin aracı aldığı Van Yörük Toyota'ya yokuşlarda aracın zorlandığını bildirdiğini, servis kaydı açılmadan yeni araçta normal olduğunun zamanla motorun açılacağının söylendiğini, ilk çalıştırma esnasında ABS ünitesinden ses geldiğini, lastiklerin kaydığını, ani fren durumunda aracın kaydığını, yine kayıt açılmadan araçta yapılan kontrollerde ABS'nin normal olduğunun devreye girdiğinin söylendiğini, aracın seyir içi ve dışı yakıt tüketiminin yüksek olduğunu, bu durumun servisle paylaşıldığını, zamanla düşeceğinin söylendiğini, 2013 yılı Ağustos ayı başlarında motor ikaz lambası ve VSC ikaz lambası ve VSC ikaz ışığının yandığını, araç servise götürülürken ışığın söndüğünü, durum servise bildirilmesine karşın sorun olmayacağının söylendiğini, 2014 Temmuzunda VSC ikaz lambasının tekrar yandığını, durumun bu kez ALJ otomotive götürüldüğünü, incelemeye alınan araca bilgisayarla bağlanılıp sorunun çözüldüğünü bildirdiklerini, 4 Eylül 2014 tarihinde motor ikazı ve VSC ikaz lambasının tekrar yandığını, ALJ otomotive götürülürken araçta Turbonun değişmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine müvekkilinin henüz 15.000 km'de bir aracın değiştirilmesini talep ettiğini, dava konusu aracın üretimden hatalı olduğunu, Toyota Motor Europe tarafından dava konusu aracın içinde olduğu araçlarla ilgili Teknik Servis Bülteni yayımlanmış olduğunu, söz konusu bültenin dava konusu aracın hatalı üretim olduğunu kabul ve ikrar anlamına geldiğini belirterek, ayıplı aracın geri iadesi alınarak "0" km ayıpsız yenisi ile değişimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu araçta ortaya çıkan arızanın üretim kaynaklı olmadığını, araç henüz 5.274 km'de iken ciddi kaza yaptığını, ön kesim neredeyse tüm parçalarının değişmiş olduğunu, araca 6 ayda bir bakım yapılması gerekirken, gereken zamandan yaklaşık 14 ay sonra bakıma girdiğini, 07/07/2014 tarihinde araç 14.330 km'de iken motor ikaz ve VSC lambası yanıyor şikayeti ile servise getirilen araçta hava akış metre sensörünün temizlendiğini, araç ile test sürüşü yapıldığını, herhangi bir arızaya rastlanmadığını, 04/09/2014 tarihli servis girişinde turbonun arızalı olduğunu tespit edildiğini, garanti kapsamında değiştirilebilir olmasına karşın davacının kabul etmidiğini, aracın motorunda bir sorun bulunmadığını, turbonun değiştirilebilir bir parça olduğunu, turbo arızasının pek çok sebebinin hatta davacının geçirdiği kazada aldığı darbe sonucu olmasının mümkün olduğunu, müvekkili şirketin arızanın kaynaklanğı, araştırmadan iyi niyetli olarak ücretsiz değişimi kabul etmesine rağmen davacı tarafın menfaat sağlamak amacıyla aracın değişimini talep ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamına ve hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporunun değerlendirilmesi sonucunda; tarafların iddia, savunma ve delilleri kapsamında dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, dava konusu 65 NC 227 plakalı Toyota marka Corolla 1.4 D-4D Elegant S/D tipi 2012 model aracın, kullanım hatasından kaynaklanmayan, imalat hatasına dayalı, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre inceleme ile anlaşılamayacak olan, belirli bir kullanım süresi sonrası ortaya çıkan, araçtan beklenen faydayı ortadan kaldıran ve seyir halinde sürüş güvenliğini tehlikeye düşürecek nitelikteki turbo ve kullanım konforunu azaltan, işletme masraflarını artıran aşırı yağ tüketimi arızası nedeniyle dava konusu aracın gerek 4077 Sayılı TKHK'nun 4. Maddesi kapsamında gerekse de 6502 Sayılı TKHK'nun 8. Maddesi kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde olduğunun yapılan bilirkişi incelemesiyle tespit edildiği, keza davalı tarafın ayıbı önlemeye yönelik olarak dosyaya sunulan servis kayıtlarına göre bir takım tamiratları yapmasına rağmen dava konusu aracın alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere gizli ayıbının devam eder nitelikte olduğu, buna göre ayıpsız misli ile değişim koşullarının davacı tüketici bakımından oluştuğu, öte yandan dava konusu araçta tüketicinin kullanım dönemine ilişkin olarak tespit edilen hasarların 3.000,00 TL mertebesinde olduğu, bu tutarın davacı tüketici tarafından davalıya ödenmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın kabulüyle; dava konusu 65 NC 227 plakalı aracın ayıplı olması sebebiyle aracın davacı tarafça davalıya teslimine, davacı tarafça dava konusu araçta oluşan 3000,00 tl lik değer kaybının davacı tarafça davalıya ödenmesine, buna mukabil dava konusu aracın davalı tarafça ayıpsız misli ile değişimine, edimlerin aynı anda ifasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kabulüyle;
1-Dava konusu 65 NC 227 plakalı aracın ayıplı olması sebebiyle aracın davacı tarafça davalıya teslimine, davacı tarafça dava konusu araçta oluşan 3000,00 TL lik değer kaybının davacı tarafça davalıya ödenmesine, buna mukabil dava konusu aracın davalı tarafça ayıpsız misli ile değişimine, edimlerin aynı anda ifasına,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35,90-TL başvuru ve 3.541,63-TL nispi karar ve ilam harcı (burada belirlenen nisbi karar ve ilam harcı, dava konusu değerin %068,31'i üzerinden hesaplanmıştır) olmak üzere toplam 3.577,53-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen 1.158,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesine,
4- Artan avans bulunması halinde, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı taraf kendisini bir vekil marifetiyle temsil ettirmiş olduğundan karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 6.053,10-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize ibraz edilecek yasa yolu talepli dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.10/04/2018
Katip 181462 Hakim 151484
¸e-imza ¸e-imza
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BAKIRKÖY
9. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2021/Esas
KARAR NO: 2021/
HAKİM:
KATİP:
DAVACI : S.K
VEKİLİ: Av. YUSUF AYIK - [16697-96465-64467] UETS
DAVALILAR:1- B. OTO SERVİS VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
2- B. OTOMOTİV PAZARLAMA VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ: Av.
DAVA: Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/09/2019
KARAR TARİHİ: 22/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile;" Müvekkili 17.11.2016 tarihli fatura ile davalı satıcıdan, sıfır km ve trafik tescil plakası 34 .. olan ... Sedan marka araç satın aldığı, Araç 10 km de iken arıza kodları okunduğu ve konfigürasyon yapıldığı, 02.12.2016 tarihinde, araç henüz 337 Km'de iken otomatik vites modunun hata vermesi nedeniyle arızalandığı, müvekkili yol yardım servisini aradığı, gelen ekip sorunu yerinde çözemediğinden, araç yetkili servis istasyonuna çekildiği, aracın onarımı sekiz gün sürdüğü, aracı 10.12.2018 günü teslim aldığı, Bu serviste aracın vites sistemi değiştiği, 12.12.2018 tarihinde aracı teslim aldıktan iki gün sonra araç yeniden aynı arızayı verdiği, yeniden servis istasyonunu aradığı, araç yeniden servis istasyonuna alındığı, araç onbeş gün serviste kaldığı, yapılan incelemede, arızanın aracın elektronik aksam kablolarının gevşek bağlanması nedeniyle voltaj dalgalanmasından kaynaklandığı iddia edilerek işlem yapıldığı ve müvekkile teslim edildiği, 5.044 km de aracın rot kolu değişimi ve bagaj lastiği montajı yapıldığı, açıklananlar haricinde yeni başkaca nedenlerle garanti kapsamında servis istasyonuna başvurduğu, araçta 14.04.2019 tarihinde çok ciddi bir problem daha meydana geldiği, aracın motorundan bir anda olağan çalışmasından farklı sesler gelmeye başladığı, motor durdurarak servis istasyonunu aradığı, araç yine çekici yardımıyla servis istasyonuna alındığı, yapılan incelemede, aracın motorunun değiştirilmesi gerektiği bildirildiği, müvekkili İstanbul 6.Sulh Hukuk mahkemesinin 2019/... D.iş sayılı dosyası ile araç üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiği, bilirkişi aracı yerinde incelediği ve dosyaya sunduğu raporda; "aracın herhangi bir kullanıcı işleminden kaynaklanmasının söz konusu olmadığı imalattan kaynaklı olarak ve satın alınma esnasında fark edilemeyecek nitelikte gizli ayıplı olduğunu" tespit ettiği, aracın misli ile değişimi konusunda hukuki nitelemenin sayın mahkemeye ait olduğunu son derece yerinde olarak tespit eden sayın bilirkişi aracın onarımlardan kaynaklı olarak 45.000-TL değer kaybı söz konusu olacağı bu miktarın tüketicinin uğradığı gerçek zarar olduğunu belirttiğini, Sayın bilirkişi aracın yapmış olduğu kilometreyi baz alarak maldan faydalanamamanın söz konusu olmadığını iddia ettiği, bu değerlendirmeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığı, aracın belli bir kilometre kullanılmış olması aracın sürekli servise girip çıktığı vites ve motor problemi gibi aracın en önemli ve temel aksamlarının imalattan kaynaklı ayıplı çıktığı ve servis ortamında tamir gördüğü gözetildiğinde müvekkilin bu segment bir araç almaktaki maldan beklediği faydayı sağladığını iddia etmek doğru olmadığı, her araç ve 20-30 yıllık araçlarda 40-45 bin kilometre kullanılabileceği, lüks segmentte sıfır kilometre bir araç alan müvekkili vites sistemi, motoru tamir görmüş bir aracı kullanarak maldan beklediği faydayı sağlayamadığı, Müvekkili tarafından motor probleminin ortaya çıkmasından itibaren davalılara hitaben gönderilen maillerden aracın motorunun değişimi şeklinde onarım istemediğini aracın misli ile değişimini talep ettiğini, davalılar tarafından Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun davacıya tanıdığı aracın misli ile değişimine dair seçimlik hakkı kabul edilmediği ve aracın motoru değiştirilerek müvekkilden vekaletname istendiği aksi halde ikame aracı teslim etmesi istendiği, Davalıların müvekkil talebinin hilafına olarak araçta onarım yapması üzerine müvekkil araçsız kalmamak için vekaletnamede vererek mecburen aracını servisten teslim aldığı, Müvekkili daha sonra da aracın misli ile değişimi talebi kabul edilmediği, 31.07.2019 tarihinde araçta titreşim/sarsıntı meydana gelmesi üzerine yine araç servise girdiği, Müvekkil bunun üzerine de araç misli ile değişim talebini mail yolu ile ilettiği, fakat firma yetkilileri araçta herhangi bir değer kaybı olmadığından bahisle bu talebi reddettiği, müvekkili dava konusu aracı servisten teslim alırken ihtirazi kayıtla aracı teslim aldığı, servis fişi altına şu şekilde şerh düşüldüğü: "Yasal haklarım saklı kalmak kaydıyla ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla teslim aldım.", aracın emsallerinin şu anki piyasa değeri 300.000,00 TL olmasına rağmen bu aracı 150.000,00 TL'ye alabileceklerini bildirdiklerini, müvekkili tarafından davalılara hitaben yazılan maillerde de davalılara bildirildiği davalılar tarafından inkar edilmediği, davalılar dahi kendi yaptıkları tamirata güvenmemekte araca son derece düşük miktar teklif ettiği, tespit raporunun 3.sayfasında 7 numara altında belirtildiği üzere "taşıtın her iki arızasının da ekonomik ve teknik açıdan ciddi mahiyette bulunduğu, motor numarası değişiminin tescil dosyasına işleneceği, mevcut halde ikinci elde satışını önemli ölçüde güçleştireceği özellikle bulunduğu segment dikkate alındığında bu özelliklerdeki taşıtın müşteri portföyünün alımdan imtina edeceğinin açık olduğu ve önemli ölçüde maddi kayba neden olacağı," tespit edildiği, sayın bilirkişi değer kaybı zararını hesaplarken bu tespitleri ile çelişir şekilde bu segmentteki araç müşteri portföyünün bu aracı almakta imtina edeceğinden yola çıkarak önemli ölçüde değil sadece yüzde 15 oranında değer kaybı hesapladığı, davalılar müvekkile yüzde 50 oranında değer kaybı ile aracı iade almayı teklif ettiği, Gizli ayıplı .......... Sedan marka 34 ................ plakalı aracın davalılara iadesi ile tüm iade ve değişim masrafları davalılara ait olmak üzere müştereken ve müteselsilen -0- km yeni ayıpsız misli ile değiştirilmesini, mümkün olmaması halinde terdiden ayıplı aracın uğramış olduğu değer kaybının hesaplanarak şimdilik 45.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılara tahmilini" talep etmektedirler.
Davalılar vekili Cevap Dilekçesi ile ; " Araç 2016 yılında satın ve teslim alındığı, dava ise bu tarihten itibaren 3 yıl geçtikten sonra ikame edildiği, ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla; zamanaşımı ve yasal garanti süresinin sona ermesi nedeniyle müvekkil şirketin ayıba karşı sorumluluğu bulunmadığı, davacı tarafın talepleri net olmadığı gibi terditli ve belirsiz olduğu, açıklattırılması gerektiği, alıcının 4 adet seçimlik hakkı bulunduğu; bozucu yenilik doğurucu hakların niteliği gereği, bu seçimlik haklardan birinin kullanımı ile diğerlerinin tercih edilmesi mümkün olmadığı, davacı tarafın ne delil listesi ne de dava dilekçesinde beyan ettiği hususlara ilişkin belge ve deliller taraflarına tebliğ edilmediği, araç onarılarak sorunsuz şekilde davacı tarafa teslim edildiği, halihazırda davacı tarafından kullanılmaya devam ettiği, araçtaki arıza basit bir onarımla giderildiği, davacı tarafın aracın tahsis amacından faydalanmasını engelleyen yahut kullanımın emniyetini tehlikeye sokan bir durum söz konusu olmadığı, rapora ilişkin itirazları saklı kalmak kaydıyla davacı tarafından düzenlenen bilirkişi tespit raporunda dahi "maldan faydalanmanın söz konusu olmadığı" şeklinde tespitte bulunulduğu, aracın motoru garanti kapsamında ücretsiz olarak değiştirilerek sorunsuz şekilde davacıya teslim edildiği, dava konusu araç dava tarih itibariyle de halihazırda davacının kullanımında olduğu, Davacı tarafın motorunun sökülme veya değişme işleminin aracın değerini düşürmesi olasılığı fabrika standartlarında yapıldığı sürece söz konusu olmadığı, davacı tarafın aracında değiştirilecek parçaları orjinaline uygun şekilde orijinal parçalarla değiştirildi ise dava konusu araçta herhangi bir değer kaybı oluşmayacağı, orjinale uygun yapılan bir onarım, davacı beyanının aksine, 2016 model aracın yeni bir motor ile değişmesi nedeniyle değer kaybına uğratmayacağı, başta servis kayıtları olmak üzere TRAMER, ilgili trafik müdürlüğü ve sigorta şirketinden yapılacak araştırmalar doğrultusunda araçta meydana gelen hasarların ve yapılan işlemlerin tespit edilmesini, davacının iddialarının reddi ile, Davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine, Esas yönünden haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine, Yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini" beyan etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; aracın iadesi mümkün değil ise değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce alınan 25/10/2020 tarihli bilirkişi raporu ve 15/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporu dosyada mübrezdir.
Tüm dosya kapsamı ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davaya konu; 34 .............. plakalı, ............ şasi nolu, ................ , araç; 17/11/2016 tarihli alım vergisi ile davalı B... OTO SERVİS VE TİC. A.Ş tarafından Çatalca/Yeşilköy Gümrük den yurtdışından ithal edilerek davacı ..ya .. şasi nolu, ... motor nolu, Jaguar marka araç bedeli 105.430,07 TL ve %90 ÖTV ve %18 KDV dahil 236.374,21 TL bedel ile 2 yıl sınırsız km. garanti belgesi ile sıfır km. satılmış olduğu, dava konusu aracın davalı genel distribitör B... OTOMOTİV PAZ.VE TİC. A.Ş ve davalı B .. OTO SERVİS VE TİC. A.Ş tarafından yurtdışından ithal ederken düzenlediği faturada ... motor nolu olarak belirtilmesine karşın davacıya düzenlenen 5 gün sonraki tescil belgesinde ... motor nolu olarak farklı motor değiştirilmiş olduğu, bu motor değişiminden davacıya bilgi verilmediği, akabinde garanti kapsamında ve çok kısa sürelerde oluşan 1. Önemli arızasının 337 km. de, 2. Önemli arızasının 43356 km'de hareket edemeyecek seviyede motorda olduğu, keşif esnasındaki tespit edilen araçtaki titreşimden de araçta satış esnasında yapılmış olan fabrika şartları harici uygun olmayan servis ortamında yapılan motor değişiminden kaynaklı olduğu, aracın satış hizmetinden kaynaklı GİZLİ AYIPLI olarak değerlendirilmesi gerektiği; davaya konu arızaların kullanım hatasından kaynaklanmayan, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre inceleme ile anlaşılamayacak olması nedeniyle araçtan beklenen faydayı, performansı ve kullanım konforunu azaltması sebebiyle dava konusu aracın 6502 sayılı T.K.H.K.’nın 8. maddesi kapsamında AYIPLI MAL niteliğinde değerlendirilmesi gerektiği, dava tarihi 12/09/2019 itibariyle; dava konusu araçta oluşan değer kaybı 132.907,20 TL olduğu anlaşılmış, neticeten davacının davasını açmakta haklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE;
a)Dava konusu yapılan 34 .. plaka sayılı, ... marka 2016 model ... aynı marka, ... Şase nolu, kırmızı renkli ve aynı özellikteki ayıpsız misli ile değiştirilmesine,
b)Ayıplı aracın tüm masrafları (iade konusundaki) davalılar tarafından karşılanmak üzere davacı tarafından üzerindeki tüm takyidatlarda ari bir hale getirilerek davalılara iadesine,
2-Dava konusu yapılan 34 ... plaka sayılı, ... marka 2016 model ... aynı marka, ... Şase nolu, kırmızı renkli aracın aynı model, aynı marka ve aynı özellikteki ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde İİK m.24 uyarınca işlem yapılmasına,
Davacı vekil ile temsil ettiğinden A.A.Ü.T ne göre takdir edilen ... -TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
20.507,69TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yapılan 1947,00TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avanslarının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde ilgililere iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2021
Katip
¸
Hakim
Dikkat: Yukarıdaki makalenin tüm hakları saklıdır (© Hukuk Makaleleri/ Tüketicinin Tercih Hakkı -2011). Makale veya makalenin herhangi bir kısmını veya Mahkeme Kararlarını, herhangi bir iletişim ortamında (internet, basın veya yerel ortamlar) veya mahkeme dava dosyalarında Av.Yusuf Ayık'tan yazılı izin alınmadan kullanılamaz. Aksi durumlar emeğe saygısızlık ve 5846 sayılı Fikir ve San. Es. Kanunu'na muhalefet anlamına geleceği gibi uğranılan zararlar nedeniyle de herhangi bir sorumluluk kabul edilmez.
Galeri
İlgili makaleye ait galeri bulunmamaktadır.
Video
İlgili makaleye ait video bulunmamaktadır.